Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeye bir şey) katmak | instill (something) in (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeye bir şey) katmak | instill (something) into (something) f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeye bir şey) katmak/eklemek | add (something) into (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeye bir şey) katmak/eklemek | add something into something f. |
Öbek Fiiller | (bir şeye bir şey) katmak/eklemek | add (something) in f. |
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye bir şey) katmak | endow (someone or something) with (something) f. |
Öbek Fiiller | bir şeye bir şey katmak | interject something into something f. |
Öbek Fiiller | (bir şeye bir şey) eklemek/katmak | introduce (something) into (something) f. |