| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Öbek Fiiller | ||||
| Öbek Fiiller | (bir şeye) akın etmek | flood into (something) f. | ||
|
They simply cannot compete with heavily subsidised food flooding into their markets and dumped on their markets. Ağır sübvansiyonlu gıdaların pazarlarına akın etmesi ve pazarlarına dökülmesiyle rekabet edemezler. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | (bir şeye) akın etmek | swarm in (something) f. | ||
| Öbek Fiiller | (bir şeye) akın etmek | swarm into (something) f. | ||
| Öbek Fiiller | (bir şeye) akın etmek | flood in (something) f. | ||
| Öbek Fiiller | (bir şeye) akın etmek | stampede in (something) f. | ||