Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir şeyi bir şeye) kabul ettirmeye çalışmak | force (something) through (something) f. | ||
As if that were not enough, it is trying to force through immigrant expulsion agreements. Bu da yetmezmiş gibi, göçmenlerin sınır dışı edilmesine ilişkin anlaşmaları zorla kabul ettirmeye çalışmaktadır. More Sentences |