Geçmiş

(bir şeyi) düşürmek

"(bir şeyi) düşürmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(bir şeyi) düşürmek	subtract from (something) f.

"(bir şeyi) düşürmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyi silkeleyip düşürmek	shake something down f.
2	Genel	bir şeyi yere düşürmek	drop something to the floor f.
Phrasals
3	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeye düşürmek/indirmek	abbreviate something to something f.
4	Öbek Fiiller	bir şeyi tekmeleyerek düşürmek	kick something off f.
5	Öbek Fiiller	bir şeyi tekmeleyerek düşürmek	kick something off of something f.
6	Öbek Fiiller	bir şeyi tekmeleyerek düşürmek	kick something off something f.
7	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyin üstüne düşürmek	drop (someone or something) on (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin üstüne düşürmek	drop someone or something on someone or something f.
9	Öbek Fiiller	birini veya bir şeyi düşürmek	drop someone or something on someone or something f.
10	Öbek Fiiller	bir şeyi birinin üstüne düşürmek	drop something on someone f.
11	Öbek Fiiller	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek	entrap (someone) in (something) with (something) f.
12	Öbek Fiiller	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek	entrap (someone) into (something) with (something) f.
13	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir seviyeye) düşürmek	relegate (someone or something) to (something) f.
14	Öbek Fiiller	bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden düşürmek	strike something off (of) someone or something f.
15	Öbek Fiiller	bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden düşürmek	strike something off f.
16	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyle) küçük düşürmek	taint (something) with (something) f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) gözden düşürmek	blow upon (someone or something) [obsolete] f.
18	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) gözden düşürmek	blow on (someone or something) [obsolete] f.
19	Öbek Fiiller	bir şeyi dillere düşürmek	bandy something about f.
20	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi tuzağa düşürmek	box someone or something in f.
21	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyin içinde tuzağa düşürmek	catch something up in something f.
22	Öbek Fiiller	bir şeyi ağına düşürmek	catch something up in something f.
23	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeye) düşürmek	condense (something) into (something) f.
24	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeye) düşürmek	condense (something) to (something) f.
25	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi düşürmek	drop someone or something down f.
26	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyden düşürmek	drop someone or something off something f.
27	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine düşürmek	force (someone or something) into (something) f.
28	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) düşürmek	lure (someone or something) in(to something or some place) f.
29	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) tuzağına düşürmek	lure (someone or something) in(to something or some place) f.
30	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir miktar) düşürmek/indirmek	reduce (something) by (something) f.
31	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) küçük düşürmek	score off (someone or something) [uk] f.
32	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir duruma) düşürmek	trap (someone or something) into (something) f.
33	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) tuzağına düşürmek	trap (someone or something) into (something) f.
34	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey yapması için) tuzağa düşürmek	trap (someone or something) into (something) f.
Idioms
35	Deyim	(birini/bir şeyi bir şeyden) düşürmek	knock (someone or something) out of (something) f.
36	Deyim	(birini/bir şeyi bir şeyden) devirmek (birini/bir şeyi bir şeyden) vurup/çarpıp düşürmek	knock (someone or something) out of (something) f.
37	Deyim	(birini/bir şeyi) bir darbeyle (bir şeyden) düşürmek/devirmek	knock (someone or something) out of (something) f.
38	Deyim	birini/bir şeyi gözden düşürmek	bring someone or something into disrepute f.
39	Deyim	(birini/bir şeyi) kapana kıstırmak/tuzağa düşürmek	bring (someone or something) to bay f.
40	Deyim	birini/bir şeyi kapana kıstırmak/tuzağa düşürmek	bring someone or something to bay f.
41	Deyim	bir şeyi şüpheli duruma düşürmek	bring/call/throw something into question f.
42	Deyim	birini/bir şeyi şaşkınlığa düşürmek	throw someone or something into confusion f.
43	Deyim	(bir şeyi) güçsüz düşürmek	cut (something) down to size f.
44	Deyim	(bir şeyi) suya düşürmek	knock (something) into a cocked hat [uk] f.
45	Deyim	(bir şeyi) gözden/itibardan düşürmek	knock (something) into a cocked hat [uk] f.
46	Deyim	(birini/bir şeyi/kendini) gülünç duruma düşürmek	make (someone, something, or oneself) a laughingstock f.
47	Deyim	(birini/bir şeyi/kendini) gülünç duruma düşürmek	make a laughingstock of (someone, something, or oneself) f.
48	Deyim	(birini/bir şeyi/kendini) aptal durumuna düşürmek	make a laughingstock of (someone, something, or oneself) f.
49	Deyim	(bir şeyi) gülünç duruma düşürmek	make a mockery (out) of (something) f.
50	Deyim	(bir şeyi) küçük düşürmek	make a mockery (out) of (something) f.
51	Deyim	(bir şeyi) gülünç duruma düşürmek	make a mockery of something f.
52	Deyim	(bir şeyi) küçük düşürmek	make a mockery of something f.
53	Deyim	bir şeyi komik duruma düşürmek	make nonsense of something f.