Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir şeyi) karşılamak
"(bir şeyi) karşılamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir şeyi) karşılamak
come across with (something)
f.
"(bir şeyi) karşılamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeyle) karşılamak
balance (something) with (something else)
f.
2
Öbek Fiiller
bir şeyi birinden/bir şeyden karşılamak
recoup something from someone or something
f.
3
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) olumlu karşılamak
cotton onto (someone or something)
f.
4
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) olumlu karşılamak
cotton to (someone or something)
f.
5
Öbek Fiiller
(bir şeyi) iyi/hoş karşılamak
go for (something)
f.
6
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir şeyle karşılamak
greet (someone or something) with (something)
f.
7
Öbek Fiiller
bir şeyi karşılamak
pass for something
f.
8
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) tepkiyle karşılamak
react against (someone or something)
f.
9
Öbek Fiiller
(bir şeyi) karşılamak/ödemek
recompense for (something)
f.
10
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir tepkiyle) karşılamak
welcome (someone or something) with (something)
f.
11
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şekilde) karşılamak
welcome (someone or something) with (something)
f.
12
Öbek Fiiller
(bir şeyi) hevesle karşılamak
welcome (something) with open arms
f.
13
Öbek Fiiller
(bir şeyi) mutlulukla/sevinçle karşılamak
welcome (something) with open arms
f.
14
Öbek Fiiller
(bir şeyi) hoşnutlukla/memnuniyetle karşılamak
welcome (something) with open arms
f.
Colloquial
15
Konuşma Dili
bir şeyi karşılamak
get it
f.
16
Konuşma Dili
bir şeyi birinin yerine karşılamak
get it
f.
Idioms
17
Deyim
(birini/bir şeyi) hoş/iyi karşılamak
think greatly of (someone or something)
f.
18
Deyim
(birini/bir şeyi) hoşnutsuzlukla karşılamak
look askance upon (someone or something)
f.
19
Deyim
(bir şeyi) soğukkanlılıkla karşılamak
take (something) on the nose
f.
20
Deyim
(bir şeyi) ağırbaşlılıkla karşılamak
take (something) on the nose
f.
21
Deyim
(bir şeyi) normal karşılamak
take (something) on the nose
f.
22
Deyim
(birini/bir şeyi) birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
greet (someone or something) with open arms
f.
23
Deyim
(birini/bir şeyi) kollarını açarak karşılamak
greet (someone or something) with open arms
f.
24
Deyim
(birini/bir şeyi) sevinçle karşılamak
greet (someone or something) with open arms
f.
25
Deyim
(bir şeyi) iyi karşılamak
greet (something) with open arms
f.
26
Deyim
(bir şeyi) mutlulukla karşılamak
greet (something) with open arms
f.
27
Deyim
(birini/bir şeyi) hoşnutsuzlukla karşılamak
look askance at (someone or something)
f.
28
Deyim
(birini/bir şeyi) olumsuz karşılamak
look askance at (someone or something)
f.
29
Deyim
(birini/bir şeyi) kuşkuyla karşılamak
look askance at (someone or something)
f.
30
Deyim
(birini/bir şeyi) hoşnutsuzlukla karşılamak
look sideways at (someone or something)
f.
31
Deyim
(birini/bir şeyi) olumsuz karşılamak
look sideways at (someone or something)
f.
32
Deyim
(birini/bir şeyi) kuşkuyla karşılamak
look sideways at (someone or something)
f.
33
Deyim
(bir şeyi için) gereken sermayeyi karşılamak/sağlamak
put the money up (for something)
f.
34
Deyim
(bir şeyi için) gereken sermayeyi karşılamak/sağlamak
put up the money (for something)
f.
35
Deyim
(bir şeyi) sıcak karşılamak
receive (something) with open arms
f.
36
Deyim
(bir şeyi) mutlulukla/memnuniyetle karşılamak
receive (something) with open arms
f.
37
Deyim
(bir şeyi) coşkuyla/hevesle karşılamak
receive (something) with open arms
f.
38
Deyim
(bir şeyi) erkek gibi karşılamak
take (something) like a man
f.
39
Deyim
bir şeyi doğal karşılamak
take something in your stride [uk]
f.
40
Deyim
bir şeyi normal/sakin karşılamak
take something in your stride [uk]
f.
41
Deyim
bir şeyi doğal karşılamak
take something in stride [us]
f.
42
Deyim
bir şeyi normal/sakin karşılamak
take something in stride [us]
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeyi) karşılamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy