Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(birine) bildirmek
"(birine) bildirmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(birine) bildirmek
apprise (one) of
f.
Slang
2
Argo
(birine) bildirmek
slip it to (one) [dated]
f.
"(birine) bildirmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) bildirmek
notify (one) about (something)
f.
2
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) bildirmek
notify someone about someone or something
f.
3
Öbek Fiiller
(birine/bir şeyi) telefonla bildirmek
phone in to someone or something
f.
4
Öbek Fiiller
(birine/bir şeyi) telefonla bildirmek
phone something in to someone
f.
5
Öbek Fiiller
(birine) bir konuyu bildirmek/haber vermek
raise with (someone)
f.
6
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) bildirmek
run (something) by (one)
f.
7
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) resmi olarak bildirmek
report to (someone or something)
f.
8
Öbek Fiiller
birine bir şeyi bildirmek
report something to someone
f.
9
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) bildirmek
put (something) in with (someone or something)
f.
10
Öbek Fiiller
birine bir şeyi bildirmek
announce something to someone
f.
11
Öbek Fiiller
birine bir şeyi bildirmek
apprise someone of something
f.
12
Öbek Fiiller
birine haddini bildirmek
cut someone down (to size)
f.
13
Öbek Fiiller
birine haddini bildirmek
take someone down (to size)
f.
14
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) bildirmek
disclose (something) to (one)
f.
15
Öbek Fiiller
(birine) haddini bildirmek
go for (someone)
f.
16
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) bildirmek
impart (something) to (someone or something)
f.
17
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) bildirmek
inform (one) about (something)
f.
18
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) bildirmek
inform (one) of (something)
f.
19
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) bildirmek
notify (one) of (something)
f.
Idioms
20
Deyim
(birine) kötü bir haber vermek/bildirmek
burden someone with something
f.
21
Deyim
birine haddini bildirmek
take someone down a notch/peg (or two)
f.
22
Deyim
birine haddini bildirmek
knock someone down a notch/peg
f.
23
Deyim
birine haddini bildirmek
take someone down a peg or two
f.
24
Deyim
birine haddini bildirmek
cut somebody down to size
f.
25
Deyim
birine haddini bildirmek
make someone eat crow
f.
26
Deyim
birine haddini bildirmek
take someone down a notch or two
f.
27
Deyim
birine haddini bildirmek
give someone a black eye
f.
28
Deyim
(birine) haddini bildirmek
give (someone) the back of (one's) hand
f.
29
Deyim
(birine) haddini bildirmek
bring (someone) down a notch (or two)
f.
30
Deyim
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha bildirmek
run (something) by (one) one more time
f.
31
Deyim
birine/bir şeye desteğini bildirmek/duyurmak
announce (one's support) for someone or something
f.
32
Deyim
(birine) haddini bildirmek
give (someone) the back of one's hand
f.
33
Deyim
(birine) haddini bildirmek
be put in (one's) place
f.
34
Deyim
(birine) haddini bildirmek
beat (one) down to size
f.
35
Deyim
(birine/bir şeye) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
bring (someone or something) up to date
f.
36
Deyim
birine (biri/bir şey hakkında/konusunda) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
bring someone up-to-date (on someone or something)
f.
37
Deyim
birine (biriyle/bir şeyle ilgili) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
bring someone up-to-date (on someone or something)
f.
38
Deyim
birine haddini bildirmek
bring/take somebody down a peg
f.
39
Deyim
birine haddini bildirmek
bring/take somebody down a peg (or two)
f.
40
Deyim
(birine) haddini bildirmek
cut (someone) down to size
f.
41
Deyim
birine haddini bildirmek
cut someone down to size
f.
42
Deyim
birine haddini bildirmek
give somebody something to think about
f.
43
Deyim
(birine) haddini bildirmek
make (one) eat crow
f.
44
Deyim
(birine) varlığını duyurmak/bildirmek
make (oneself) known (to someone)
f.
45
Deyim
(birine/bir şeye) hayranlığını bildirmek
pay tribute to (someone or something)
f.
46
Deyim
(birine) haddini bildirmek
put (one) in (one's) place
f.
47
Deyim
birine haddini bildirmek
put one in one's place
f.
48
Deyim
birine haddini/yerini bildirmek
put somebody in their place
f.
49
Deyim
birine haddini/yerini bildirmek
put someone in his or her place
f.
50
Deyim
birine haddini bildirmek
put someone in their place
f.
51
Deyim
(birine bir şeyi) tekrar bildirmek
run (something) by (one) again
f.
Telecom
52
Telekom
birine telefonla bildirmek
ring in [uk]
f.
Slang
53
Argo
birine haddini bildirmek
kick someone's ass [us]
f.
54
Argo
birine haddini bildirmek
kick someone's butt [us]
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birine) bildirmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy