Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(birine/bir şeye bir şey) vermek
"(birine/bir şeye bir şey) vermek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) vermek
furnish (something) for (someone or something)
f.
2
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) vermek
provide (something) for (someone or something)
f.
"(birine/bir şeye bir şey) vermek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir şeye/birine bir şey) vermek
furnish (someone or something) with (something)
f.
2
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bir şey vermek
offer something up (to someone or something)
f.
3
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) için aynı şekilde karşılık vermek
avenge (oneself) against (someone or something) for (something)
f.
4
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) hediye etmek/vermek
award (someone or something) (something)
f.
5
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye/bir varlığa) şırıngayla (bir şey) vermek
inject (something) into (someone, something, or some creature)
f.
6
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye/bir varlığa) şırıngayla (bir şey) vermek
inject (someone, something, or some creature) with (something)
f.
7
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir şey vermek
favor someone or something with something
f.
8
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey havası) vermek
impart (something) to (someone or something)
f.
9
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) şırıngayla (bir şey) vermek
inject (someone or something) with (something)
f.
10
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bol keseden (bir şey) vermek
lavish (someone or something) with (something)
f.
11
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bol keseden (bir şey) vermek
lavish (something) upon (someone or something)
f.
12
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bol keseden (bir şey) vermek
lavish (something) on (someone or something)
f.
13
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) için ceza vermek
penalize (someone or something) for (something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye biri/bir şey) vermek
supply (someone or something) with (someone or something)
f.
Idioms
15
Deyim
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) vermek
relinquish (one's) grasp on (something) (to someone or something)
f.
16
Deyim
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) vermek
relinquish (one's) grasp over (something) (to someone or something)
f.
17
Deyim
(bir şey üzerindeki) kontrolünü (başka birine/bir şeye) vermek
relinquish control over (something) (to someone or something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birine/bir şeye bir şey) vermek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy