(ne) olmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(ne) olmak



"(ne) olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(ne) olmak become of f.

"(ne) olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bağlı olmak (hatıra vb'ne) cling f.
uygun olmak (bir yere/çevreye/gruba vb'ne) fit in f.
ne oldum delisi olmak start to think he's/she's something special f.
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak velocitize f.
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak velocitise f.
Phrasals
akıbeti (ne) olmak become of f.
kaderi (ne) olmak become of f.
birine/bir şeye (ne) olmak become of someone or something f.
birinin/bir şeyin akıbeti (ne) olmak become of someone or something f.
birinin/bir şeyin kaderi (ne) olmak become of someone or something f.
(birinin) (ne) olmak become of (one) f.
(birinin) akıbeti (ne) olmak become of (one) f.
(birinin) kaderi (ne) olmak become of (one) f.
birinin/bir şeyin ne yaptığına/durumuna bağlı olmak hinge upon someone or something f.
birinin/bir şeyin ne yaptığına/durumuna bağlı olmak hinge on someone or something f.
Colloquial
ünlü olmak için ne kadar aşağılayıcı veya küçük düşürücü olduğuna bakılmaksızın, bir şeyi yapmaya istekli olan kişi fame whore i.
ne yaptığının farkında olmak know what you are doing f.
ne yaptığının farkında olmak know what (one) is doing f.
Idioms
ne yapacağını bilemez durumda olmak be abroad f.
asil ya da övgüye değer olmak (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) be big of (one) f.
ne kadar şanslı olduğundan bihaber olmak not know (one is) born f.
hayat şartlarının geçmişe ya da başkalarının yaşamına nazaran ne kadar iyileştiğinden bihaber olmak not know (one is) born f.
ne kadar şanslı olduğundan bihaber olmak not know you are born f.
hayat şartlarının geçmişe ya da başkalarının yaşamına nazaran ne kadar iyileştiğinden bihaber olmak not know you are born f.
karşısında olmak (işte karşındayım ne istiyorsan yap gibi) bare (one's) breast f.
ne tavuğu ne çocuğu olmak have neither chick nor child f.
ne dolaplar çevrildiğinin farkında olmak know what's o'clock f.
ne cevherler varmış dedirtecek bir niteliğe sahip olmak be a revelation f.
ne cevherler varmış dedirtecek bir niteliğe sahip olmak come as a revelation (to somebody) f.
ne oldum delisi olmak get a swelled head f.
ne idiği belirsiz olmak be neither fish nor fowl f.
ne yapacağını bilemez durumda olmak be in uncharted waters f.
ne olup bittiğinin farkında olamayacak durumda olmak be out for the count f.
ne oldum delisi olmak have a swelled head f.
ne yapacağını bilemez durumda olmak be in murky waters f.
ne yapacağını bilemez durumda olmak get into murky waters f.
ne yapacağını bilemez durumda olmak get into uncharted waters f.
ne yapacağını bilemez durumda olmak be in uncharted waters f.
ne yaptığını/kendini bilmeyecek kadar sarhoş olmak be sloshed to the gills f.
ne yaptığının farkında olmak know what you're doing/about f.
ne o ne de o olmak be neither one thing nor the other f.
ne yapacağını bilemez halde olmak be at your wits' end f.
ne olup bittiğinin farkında olmak know which end is up f.
neyin ne olduğunun farkında olmak know which end is up f.
neyin ne olduğundan haberi olmak know which end is up f.
Speaking
büyüyünce ne olmak istiyorsun? what do you want to be when you grow up? expr.
çocukken ne olmak isterdin? what did you want to be when you were a kid? expr.
daha sağlıklı olmak için ne yapabilirim? what should I do to be healthier? expr.