Geçmiş

a long time

"a long time" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	a long time i.	uzun müddet
2	Genel	a long time i.	uzun süre

"a long time" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	a good long time i.	hayli uzun zaman
2	Genel	stand and wait a long time f.	ağaç olmak
3	Genel	have been waiting for a long time f.	gözü yollarda kalmak
4	Genel	take a long time f.	uzun sürmek (zaman)
5	Genel	keep someone wait a long time f.	çok bekletmek
6	Genel	wait a long time f.	çok beklemek
7	Genel	work for a long time f.	uzun süre çalışmak
8	Genel	know (someone) for a long time f.	uzun süredir tanımak
9	Genel	work for a long time f.	uzun zaman çalışmak
10	Genel	not to have been used for a long time f.	örümcek bağlamak
11	Genel	last a long time f.	uzun sürmek
12	Genel	take a long time f.	uzun sürmek
13	Genel	seem to take a long time f.	uzun süreceğe benzemek
14	Genel	take a long time f.	uzun zaman almak
15	Genel	wait for a long time f.	uzun zamandır bekliyor olmak
16	Genel	wait for a long time f.	uzun zamandır beklemek
17	Genel	die a long time ago f.	çok önceden ölmek
18	Genel	for a long time zf.	uzun zamandır
19	Genel	for a long time zf.	uzun bir zaman
20	Genel	for a long time zf.	epeydir
21	Genel	for a long time zf.	hanidir
22	Genel	a long time afterwards zf.	gel zaman git zaman
23	Genel	for a long time zf.	çoktandır
24	Genel	for a long time zf.	çoktan beri
25	Genel	a long time ago zf.	çok zaman önce
26	Genel	quite a long time zf.	uzunca bir süre
27	Genel	for a long time now zf.	kaç zamandır
28	Genel	for a long time zf.	uzun zamandan beri
29	Genel	a long time ago zf.	uzun bir süre önce
30	Genel	for a long time zf.	uzun süreden beri
31	Genel	for a long time (now) zf.	çoktan beri
32	Genel	for a long time (now) zf.	çoktandır
33	Genel	for a long time zf.	çoktan
34	Genel	a long time ago zf.	çoktan
35	Genel	after a long time zf.	uzun süre sonra
36	Genel	for a long time zf.	çok uzun zamandır
37	Genel	for a very long time zf.	çok uzun bir süredir
38	Genel	not a long time ago zf.	kısa bir süre önce
39	Genel	not a long time ago zf.	az zaman önce
40	Genel	for a long time zf.	uzun müddettir
41	Genel	after a long time zf.	çok zaman sonra
42	Genel	for the first time in a long time zf.	uzun süredir ilk defa/kez
43	Genel	for such a long time zf.	bunca zaman
44	Genel	since a long time ago zf.	uzun zaman önce
45	Genel	since a long time ago zf.	çok eskiden beri
46	Genel	for a long time zf.	nicedir
Phrases
47	İfadeler	a week is a long time in politics expr.	siyasette bir haftada çok şey değişebilir
48	İfadeler	it has been a long time expr.	uzun zaman oldu
49	İfadeler	for a long time to come expr.	(gelecekte) uzunca bir süre
Colloquial
50	Konuşma Dili	have been waiting for a long time f.	uzun zamandır bekliyor olmak
51	Konuşma Dili	a long time ago expr.	çok uzun zaman önce
52	Konuşma Dili	for a long time expr.	ne zamandır
53	Konuşma Dili	haven't seen you in a long time expr.	seni uzun süredir görmüyorum
54	Konuşma Dili	haven't seen you in a long time expr.	seni uzun zamandır görmüyorum
55	Konuşma Dili	haven't seen you in a long time expr.	sizi uzun zamandır görmüyorum
Idioms
56	Deyim	extend back a long time f.	uzun bir geçmişe dayanmak
57	Deyim	date back a long time f.	uzun bir geçmişe dayanmak
58	Deyim	you're a long time dead expr.	hayat kısa, ne yaparsan/ne kadar keyifli vakit geçirirsen/geçirirsek kar
59	Deyim	we're a long time dead expr.	hayat kısa, ne yaparsan/ne kadar keyifli vakit geçirirsen/geçirirsek kar
Speaking
60	Konuşma	he should've done this a long time ago expr.	bunu uzun zaman önce yapmalıydı
61	Konuşma	we go back a long time expr.	birbirimizi uzun zamandır tanırız
62	Konuşma	we've known each other for a long time expr.	birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz
63	Konuşma	I've been waiting to do this a long time expr.	bunu yapmak için çok bekledim
64	Konuşma	it was a long time coming expr.	bunun olacağı belliydi
65	Konuşma	that was a long time ago expr.	bu çok uzun zaman önceydi
66	Konuşma	it was a long time ago expr.	bu uzun zaman önceydi
67	Konuşma	that was a very long time ago expr.	çok uzun zaman önceydi
68	Konuşma	I haven't talked about my feelings for a long time expr.	duygularım hakkında uzun zamandır konuşmadım
69	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epeyce bir zaman geçti
70	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey geçti
71	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey süre
72	Konuşma	it's been a long time since we talked expr.	görüşmeyeli uzun zaman oldu
73	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey bir zaman geçti
74	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey oldu
75	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epeyce oldu
76	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey zaman geçti
77	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epeyce zaman geçti
78	Konuşma	it's been a long time since we talked expr.	konuşmayalı uzun zaman oldu
79	Konuşma	I have not seen you for long a time expr.	seni uzun zamandır göremiyorum
80	Konuşma	I haven't seen you in a long time expr.	sizi uzun zamandır görmüyorum
81	Konuşma	I haven't seen you in a long time expr.	seni uzun süredir görmüyorum
82	Konuşma	I've known you a long time expr.	seni uzun zamandır tanırım
83	Konuşma	I haven't seen you in a long time expr.	seni uzun zamandır görmüyorum
84	Konuşma	I've known you a long time expr.	seni uzun zamandır tanıyorum
85	Konuşma	it's been a long time since we talked expr.	uzun zamandır görüşemedik
86	Konuşma	it's been a long time expr.	uzun zaman oldu
87	Konuşma	I've wanted to give this to you for a long time expr.	uzun zamandır bunu sana vermek istiyordum
88	Konuşma	it's been a long time expr.	uzun zaman geçti
89	Konuşma	it's been a long time expr.	uzun süre geçti
90	Konuşma	he died a long time ago expr.	uzun zaman önce öldü
91	Konuşma	it's been a long time expr.	uzun süre oldu
92	Konuşma	it was a long time ago expr.	uzun zaman önceydi