açgözlülük

"açgözlülük" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage

1	Yaygın Kullanım	açgözlülük	greed i.
General

2	Genel	açgözlülük	insatiability i.
3	Genel	açgözlülük	rapacity i.
4	Genel	açgözlülük	avarice i.
5	Genel	açgözlülük	covetousness i.
6	Genel	açgözlülük	acquisitiveness i.
7	Genel	açgözlülük	openmouthedness i.
8	Genel	açgözlülük	eagerness i.
9	Genel	açgözlülük	insatiableness i.
10	Genel	açgözlülük	greediness i.
11	Genel	açgözlülük	avidity i.
12	Genel	açgözlülük	gluttony i.
13	Genel	açgözlülük	rapaciousness i.
14	Genel	açgözlülük	gluttonousness i.
15	Genel	açgözlülük	ambition i.
16	Genel	açgözlülük	insatiateness i.
17	Genel	açgözlülük	cupidity i.
18	Genel	açgözlülük	raven i.
19	Genel	açgözlülük	avariciousness i.
20	Genel	açgözlülük	avaritia i.

21	Genel	açgözlülük	avidity i.
22	Genel	açgözlülük	unsatiability i.
23	Genel	açgözlülük	voraciousness i.
24	Genel	açgözlülük	vulturism i.
25	Genel	açgözlülük	hoghood [rare] i.
26	Genel	açgözlülük	lurcation i.
27	Genel	açgözlülük	grippleness [obsolete] i.
28	Genel	açgözlülük	gulosity i.
29	Genel	açgözlülük	weasiness i.
30	Genel	açgözlülük	covetise [obsolete] i.
31	Genel	açgözlülük	covetiveness i.
32	Genel	açgözlülük	piggery i.
33	Genel	açgözlülük	measurably zf.
Colloquial

34	Konuşma Dili	açgözlülük	grabbiness i.
Slang

35	Argo	açgözlülük	gimme i.
36	Argo	açgözlülük	the gimmes i.
37	Argo	açgözlülük	gimmies i.

"açgözlülük" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	açgözlülük etmek	act greedily f.
2	Genel	açgözlülük yapmak	act greedily f.
3	Genel	açgözlülük etmek	be stingy f.

Phrases

4	İfadeler	bu ne açgözlülük, aptallık vs.	how (something) can you be? expr.
5	İfadeler	bu ne açgözlülük, aptallık vs.	how (something) can you get? expr.
Idioms

6	Deyim	(özellikle bir yemek siparişi verirken) açgözlülük yapmak/etmek	somebody's eyes are bigger than their stomach f.
7	Deyim	(özellikle bir yemek siparişi verirken) açgözlülük yapmak/etmek	somebody's eyes are bigger than their belly f.
8	Deyim	açgözlülük etmiş	the eye is bigger than the belly expr.
Politics

9	Siyasal	ekonomik açgözlülük	economic greed i.