Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | aşırı yavaş | ultraslow s. |
Genel | aşırı yavaş | overslow s. |
Idioms | ||
Deyim | aşırı yavaş | slower than molasses s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | aşırı yavaş ilerleyen | draggy s. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | sakinken yavaş yavaş aşırı derecede sinirlenmek | be a slow burn f. |
Mining | ||
Maden | çelik veya demirin aşırı yavaş soğuması ile kürecikler şeklinde oluşan sementit | granular pearlite i. |
Pathology | ||
Patoloji | aşırı uç konumda yer alması ve varisli damar kapaklarının yetersizliği sebebiyle yavaş iyileşen bir bacak ülseri | gravitational ulcer i. |
Geology | ||
Jeoloji | aşırı yavaş hareket eden | glacial s. |
Music | ||
Müzik | yavaş tempolu ve aşırı kontrpuntal imitasyon kullanımı ile oluşturulan çok sesli kompozisyon | ricercare i. |
Müzik | yavaş tempolu ve aşırı kontrpuntal imitasyon kullanımı ile oluşturulan çok sesli kompozisyon | ricercar i. |