İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | abound in something f. | bir şey açısından/yönünden zengin olmak |
Öbek Fiiller | abound in something f. | bir şey dolu olmak |
Öbek Fiiller | abound in something f. | bir şeyle dolu olmak |
Öbek Fiiller | abound in something f. | çok sayıda bir şeyi olmak |
Öbek Fiiller | abound in something f. | bir şeyi bol olmak |
Öbek Fiiller | abound in something f. | çok sayıda bir şeye sahip olmak |