adımlar

"adımlar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	adımlar	footsteps i.
Tom heard somebody's footsteps behind him. Tom arkasında birinin adım seslerini işitti. More Sentences
Computer
2	Bilgisayar	adımlar	steps i.
Better late than never, and I notice that similar steps are being taken in many other Member States. Geç olması hiç olmamasından iyidir ve diğer birçok Üye Devlette de benzer adımların atıldığını görüyorum. More Sentences

"adımlar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ilk adımlar	first steps i.
Of course, these are only the first steps in what will, of necessity, be a long, major process. Elbette bunlar, uzun ve önemli bir sürecin yalnızca ilk adımlarıdır. More Sentences
2	Genel	önemli adımlar atmak	take important steps f.
The new Commission has already taken important steps to move away from the way it used to function. Yeni Komisyon, daha önceki işleyiş biçiminden uzaklaşmak için şimdiden önemli adımlar atmıştır. More Sentences
Colloquial
3	Konuşma Dili	alışılmadık adımlar	unusual steps i.
The problems that we are experiencing would justify this unusual step. Yaşadığımız sorunlar bu alışılmadık adımı haklı çıkarmaktadır. More Sentences
Idioms
4	Deyim	büyük adımlar atmak	make great strides f.
The Fourth Directive made great strides in dealing with these problems. Dördüncü Direktif bu sorunlarla başa çıkma konusunda büyük adımlar atmıştır. More Sentences
General
5	Genel	gerekli adımlar	necessary actions i.
6	Genel	emin adımlar	confident steps i.
7	Genel	emin adımlar	firm steps i.
8	Genel	ilk adımlar	elements i.
9	Genel	uzun adımlar	long steps i.
10	Genel	somut adımlar	solid steps i.
11	Genel	yavaş, düzenli, uzun adımlar ile yürüme	pacing i.
12	Genel	ilk adımlar	inroads i.
13	Genel	hızlı adımlar	pitpat i.
14	Genel	hızlı ve uzun adımlar ile yürüyen kimse	strider i.
15	Genel	uzun adımlar atarak gitmek	lope f.
16	Genel	doğru adımlar atmak	take the right steps f.
17	Genel	somut adımlar atmak	take concrete steps f.
18	Genel	-e razı olduğunu belirten bazı adımlar atmak	make overtures for f.
19	Genel	akıllı adımlar atmak	take smart steps f.
20	Genel	-de büyük adımlar atmak	make great/major strides in f.
21	Genel	önemli adımlar atmak	take considerable steps f.
22	Genel	geri dönülmez adımlar atmak	take irreversible steps f.
23	Genel	kesin adımlar atmak	take irreversible steps f.
24	Genel	-de önemli adımlar atmak	take remarkable steps in f.
25	Genel	baskıcı adımlar atmak	repress f.
26	Genel	uzun adımlar atarak gitmek	shag f.
27	Genel	(bebek) bir yere tutunarak küçük adımlar atmak	cruise f.
28	Genel	hızlı adımlar atarak	trippingly zf.
29	Genel	hızlı adımlar atarak	lightsomely zf.
Phrasals
30	Öbek Fiiller	hazırlık için adımlar atmak	lay about f.
Phrases
31	İfadeler	atılacak adımlar	actions to be taken i.
Idioms
32	Deyim	küçük adımlar	baby steps i.
33	Deyim	razı olduğunu belirten bazı adımlar atmak	make overtures about doing something f.
34	Deyim	hızlı adımlar atmak	make rapid strides f.
Trade/Economic
35	Ticaret/Ekonomi	küçük adımlar, büyük sonuçlar	spqr (small profits, quick returns) kısalt.
Politics
36	Siyasal	politika oluşturmada ufak adımlar ilkesinin savunucusu	incrementalist i.
37	Siyasal	politika oluşturmada ufak adımlar teorisine ait	incrementalist s.
Computer
38	Bilgisayar	ileri adımlar	next steps i.
Medical
39	Medikal	tedavi sonrası adımlar(ı)	post treatment steps i.
40	Medikal	kısa ve hızlı adımlar atan	festinant s.
Zoology
41	Zooloji	yüksek adımlar atan bir ingiliz atı ırkı	hackney i.
Sport
42	Spor	topa vurmadan önce atılan adımlar	approach i.
43	Spor	topu yuvarlamadan önce atılan adımlar	approach i.
Art
44	Sanat	çiftlerin yan adımlar ile birbirini çevrelediği bir dans hareketi	sashay i.