İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | album i. | albüm | ||
I really liked it and thought it would make a great song and/or album title. Bunu gerçekten beğendim ve harika bir şarkı ve/veya albüm adı olacağını düşündüm. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | album | albüm | ||
So, pick a song from the album, put your own spin on it. Albümden bir şarkı seç ve ona kendi yorumunu kat. More Sentences |
||||
Teknik | album | fotoğraf albümü | ||
You should stick those pictures in your album. O fotoğrafları albümünüze koymalısınız. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Bilgisayar | album | albüm | ||
I really liked it and thought it would make a great song and/or album title. Bunu gerçekten sevdim ve harika bir şarkı ve/veya albüm adı olacağını düşündüm. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | album i. | plak | ||
Genel | album i. | resimlik | ||
Genel | album i. | uzunçalar |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | albüm | album i. | ||
I know you were curious, since you looked at my family album. Aile albümüme baktığından beridir, merak ettiğinin farkındayım. More Sentences |
||||
Genel | albüm | scrapbook i. | ||
I love the scrapbook Tom made for me. Tom'un bana hazırladığı albümü çok sevdim. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | albüm | album i. | ||
Chrome Division also recorded a music video for the song "Serial Killer" to publicise the album. Chrome Division albümü tanıtmak için "Serial Killer" şarkısına da bir klip çekti. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Bilgisayar | albüm | album i. | ||
You know, you had that one album out and then nothing. Biliyorsun, bir albüm çıkardın ve sonra hiçbir şey yapmadın. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | albüm | long-playing record i. | ||
Music | ||||
Müzik | albüm | record album i. | ||
Müzik | albüm | long-playing record i. |