Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | altını çizmek | highlight f. |
Genel | altını çizmek | emphasize f. |
Genel | altını çizmek | accentuate f. |
Genel | altını çizmek | underline f. |
Genel | altını çizmek | underscore f. |
Genel | altını çizmek | emphasise f. |
Genel | altını çizmek | understroke f. |
Genel | altını çizmek | point f. |
Genel | altını çizmek | subtend f. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | altını çizmek | underline f. |
Technical | ||
Teknik | altını çizmek | underscore f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | m.ö. ilk bin yılda taoizm'in felsefi temellerinin altını çizmek için yazılmış çince bir metin | tao te ching i. | ||
Genel | satırın altını çizmek | underscore f. | ||
Genel | yeniden altını çizmek | reaccent f. | ||
Genel | resmi yapının, kuralların ve detayların altını çizmek | overorganize f. | ||
Genel | resmi yapının, kuralların ve detayların altını çizmek | overorganise f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | ünlem vb. koyarak (yazının/anlatımın) altını çizmek | punctuate something with something f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyin) altını çizmek | strike upon (something) f. | ||
Öbek Fiiller | ünlem koyarak (yazının/anlatımın) altını çizmek | punctuate with f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | sürekli olarak bir şeyin öneminin altını çizmek | have a bee in your bonnet f. | ||
Deyim | (bir şeyin) altını çizmek | bring (something) to the fore f. |