Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
altında yatan
"altında yatan"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
altında yatan
underlying
s.
General
2
Genel
altında yatan
behind
s.
"altında yatan"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(bir durumun vb) altında yatan nedenler
underlying results
i.
2
Genel
(bir durumun vb) altında yatan sonuçlar
underlying results
i.
3
Genel
altında yatan sebep
underlying reason
i.
4
Genel
altında yatan sır
underlying secret
i.
5
Genel
altında yatan anlam
core meaning
i.
6
Genel
altında yatan neden
the underlying reason
i.
7
Genel
altında yatan sebep
the underlying reason
i.
8
Genel
altında yatan sebep
the underlying cause
i.
9
Genel
altında yatan neden
the underlying cause
i.
10
Genel
problemin altında yatan sebep
the underlying reason (for the problem)
i.
11
Genel
altında yatan/temelindeki mantık
underlying logic
i.
12
Genel
altında yatan anlam
undermeaning
i.
13
Genel
altında yatan his
undersense
i.
14
Genel
bir şeyin altında yatan amaç
meaning
i.
15
Genel
yaratıcı bir işin altında yatan veya sembolik olarak kendini gösteren tema
mythoi
i.
16
Genel
toprağın altında yatan (ölü)
belowground
s.
17
Genel
normal seviyenin altında yatan
sea-level
s.
Phrasals
18
Öbek Fiiller
(bir şeyin) altında yatan neden/sebep olmak
lay behind (something)
f.
19
Öbek Fiiller
(bir şeyin) altında yatan anlamı bulmaya çalışmak
read into (something)
f.
Phrases
20
İfadeler
birinin görüşünün/bakış açısının altında yatan şey
where one is coming from
expr.
21
İfadeler
birinin görüşünün/bakış açısının altında yatan şey
where someone is coming from
expr.
22
İfadeler
birinin söylediği şeyin altında yatan inançları, fikirleri, kişiliği
where somebody is coming from
expr.
Proverb
23
Atasözü
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli
beware the greeks bearing gifts
24
Atasözü
düşmanın iyiliğinin altında yatan niyete dikkat edilmeli
beware the greeks bearing gifts
25
Atasözü
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli
fear the greeks bearing gifts
26
Atasözü
düşmanın iyiliğinin altında yatan niyete dikkat edilmeli
fear the greeks bearing gifts
27
Atasözü
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli
fear the greeks bearing gifts
28
Atasözü
düşmanın iyiliğinin altında yatan niyete dikkat edilmeli
fear the greeks bearing gifts
Colloquial
29
Konuşma Dili
bunun altında yatan bir durum/neden var
that's saying something
expr.
Idioms
30
Deyim
ününün altında yatan neden
someone's claim to fame
i.
31
Deyim
sorunun/meselenin altında yatan neden
the root of the issue
i.
32
Deyim
altında yatan temel/yapı
warp and woof
i.
33
Deyim
altında yatan bir sıkıntı/problem
a catch to it
i.
34
Deyim
(birinin) yaptığı deliliğin altında yatan mantıklı/haklı neden/amaç
method in (one's) madness
i.
35
Deyim
görüneni değil altında yatan/içini/özünü görmeye/anlamaya çalışmak
look beneath the surface
f.
36
Deyim
altında yatan anlamı anlamak
read between the lines
f.
37
Deyim
(bir şeyi yapmanın) altında yatan nedeni anlamak
see the point in (doing) (something)
f.
38
Deyim
(birinin) sözlerinin altında yatan imayı/kinayeyi anlamak
catch (one's) drift
f.
39
Deyim
sözlerinin altında yatan imayı/kinayeyi anlamak
catch/get somebody's drift
f.
40
Deyim
bunun altında yatan bir hikaye var
thereby hangs a tale
expr.
41
Deyim
bunun altında yatan bir hikaye var
herein lies a tale
expr.
42
Deyim
bunun altında yatan bir hikaye var
therein lies a tale
expr.
43
Deyim
bunun altında yatan bir hikaye var
thereby lies a tale
expr.
44
Deyim
bunun altında yatan (bir neden) var
therein lies (something)
expr.
Law
45
Hukuk
suçlu davranışı altında yatan sebep
motive
i.
Literature
46
Edebiyat
yaratıcı bir işin altında yatan veya sembolik olarak kendini gösteren tema
mythos
i.
Philosophy
47
Felsefe
metafiziğin altında yatan felsefi veya kuramsal ilke
metaphysic
i.
Geology
48
Jeoloji
tortul kayaçlar ve altında yatan aşınmış magmatik ya da metamorfik kayaçlar arasındaki temas yüzeyi
nonconformity
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of altında yatan
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy