İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | apothecary i. | eczacı |
Law | ||
Hukuk | apothecary i. | londra eczacılar derneği'nin ilaç yazma, hazırlama ve satma yetkisi verdiği kimyager |
Pharmaceutics | ||
Eczacılık | apothecary i. | eczane |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | talk like an apothecary [obsolete] f. | ağzında gevelemek |
Deyim | talk like an apothecary [obsolete] f. | evelemek gevelemek |
Deyim | talk like an apothecary [obsolete] f. | ahmakça bir bilgiçlikle konuşmak |
Deyim | talk like an apothecary [obsolete] f. | ukala bir tavırla konuşmak |
Deyim | talk like an apothecary [obsolete] f. | aptalca ve çok konuşmak |
Deyim | talk like an apothecary [obsolete] f. | saçma sapan gevezelik etmek |
Medical | ||
Medikal | surgeon apothecary [uk] i. | hem eczacı hem doktor olan kimse |
Medikal | surgeon apothecary [uk] i. | pratisyen hekim |