İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | (bir şeyden) kalkmak |
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | (bir şeyden) yükselmek |
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | (bir şeyden) çıkmak |
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | kötü şartlardan gelmek/doğmak |
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | (bir şeyden) kaynaklanmak |
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | (bir şeyden) dolayı meydana gelmek |
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | (bir şeyden) dolayı olmak |
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | (bir şey) nedeniyle olmak |
Öbek Fiiller | arise out of (something) f. | (bir şey) yüzünden olmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | arise out of something f. | bir şeyden kalkmak |
Öbek Fiiller | arise out of something f. | bir şeyden yükselmek |
Öbek Fiiller | arise out of something f. | bir şeyden çıkmak |
Öbek Fiiller | arise out of something f. | bir şeyden kaynaklanmak |
Öbek Fiiller | arise out of something f. | bir şeyden dolayı meydana gelmek |
Öbek Fiiller | arise out of something f. | bir şeyden dolayı olmak |
Öbek Fiiller | arise out of something f. | bir şey nedeniyle olmak |
Öbek Fiiller | arise out of something f. | bir şey yüzünden olmak |
Öbek Fiiller | arise out of something f. | kötü şartlardan gelmek/doğmak |