Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | aynı zamanda olan | contemporaneous s. |
Genel | aynı zamanda olan | concurrent s. |
Genel | aynı zamanda olan | equitemporaneous s. |
Genel | aynı zamanda olan | simultaneous s. |
Genel | aynı zamanda olan | parallel s. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | aynı zamanda olan | simultaneous s. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | aynı zamanda olan | cotemporaneous s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | aynı zamanda iyi ve kötü olan | dulcamara s. |
Genel | yumuşak ama aynı zamanda sakız kıvamında olan | fudgy s. |
Genel | aynı zamanda var olan | cotemporary s. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | benim olan aynı zamanda senin, senin olan aynı zamanda benim | what's mine is yours, and what's yours is mine expr. |
Religious | ||
Dini | (aynı zamanda ingiliz kilisesi rahibi olan) arazi sahibi | squarson i. |
Mythology | ||
Mitoloji | (roma mitolojisinde) aynı zamanda satürn'ün karısı olan bolluk ve bereket tanrıçası | ops i. |