azınlık - Türkçe İngilizce Sözlük

azınlık

"azınlık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
azınlık minority i.
The only political response which it is possible to give today is to be found in my minority opinion.
Bugün verilebilecek tek siyasi yanıt benim azınlık görüşümde bulunabilir.

More Sentences
Politics
azınlık minority i.
A minority of the largest shareholders is able to make decisions on behalf of the majority.
En büyük hissedarlardan oluşan bir azınlık, çoğunluk adına kararlar alabilmektedir.

More Sentences
Technical
azınlık minority i.
The current Israeli Government is employing the fear of attacks as a means of pressing home its minority view.
Mevcut İsrail Hükümeti, saldırı korkusunu kendi azınlık görüşünü kabul ettirmek için bir araç olarak kullanmaktadır.

More Sentences
General
azınlık ethnic s.
Politics
azınlık enclave i.
Construction
azınlık minor s.

"azınlık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

Türkçe İngilizce
General
azınlık hükümeti minority government i.
In November 1998, the minority government fell.
Kasım 1998'de, azınlık hükümeti düştü.

More Sentences
azınlık hissedar minority shareholder i.
The directive proposes to protect the interests of minority shareholders and to keep employees informed.
Direktif, azınlık hissedarların çıkarlarının korunmasını ve çalışanların bilgilendirilmesini önermektedir.

More Sentences
azınlık hakları minority rights i.
He has no respect for human rights, minority rights, international law or international opinion.
İnsan haklarına, azınlık haklarına, uluslararası hukuka ya da uluslararası görüşlere hiç saygısı yok.

More Sentences
etnik azınlık ethnic minority i.
Disabled people, women and in particular, ethnic minorities, suffer a great deal.
Engelli insanlar, kadınlar ve özellikle etnik azınlıklar büyük acılar çekmektedir.

More Sentences
azınlık olan minority s.
The figures some Members have quoted amply demonstrate that the mountains are the minority of minorities in this House.
Bazı Üyelerin aktardığı rakamlar, dağlıların bu Mecliste azınlıkların azınlığı olduğunu fazlasıyla göstermektedir.

More Sentences
Trade/Economic
azınlık hakları minority rights i.
The European Union is committed to protecting the democratic and minority rights of the Kurds.
Avrupa Birliği, Kürtlerin demokratik ve azınlık haklarını koruma konusunda kararlıdır.

More Sentences
azınlık grubu minority group i.
Many minority groups have been discriminated against in the past.
Geçmişte birçok azınlık grubuna ayrımcılık yapıldı.

More Sentences
Politics
azınlık politikası minority policy i.
In our opinion, a verdict on the minority policy cannot be a verdict on what has been set down on paper.
Kanaatimizce azınlık politikasına ilişkin bir karar, kağıt üzerinde belirlenmiş olana ilişkin bir karar olamaz.

More Sentences
azınlık hakları minority rights i.
We have to stand up for minority rights.
Azınlık haklarını korumalıyız.

More Sentences
azınlık grubu minority group i.
The government clamped down on the minority group.
Hükümet azınlık grubuna baskı uyguladı.

More Sentences
Psychology
cinsel azınlık sexual minorities i.
Human rights problems that affect sexual minorities are still regrettably common today in the Member States.
Cinsel azınlıkları etkileyen insan hakları sorunları bugün Üye Devletlerde hala üzücü bir şekilde yaygındır.

More Sentences
Linguistics
azınlık dili minority language i.
Their language deserves as much attention and support as do spoken minority languages.
İşaret dilleri, konuşulan azınlık dilleri kadar ilgi ve desteği hak etmektedir.

More Sentences
General
azınlık yöneticiler minority executives i.
azınlık payları minority shareholder i.
azınlık okulu school of minorities i.
azınlık koleksiyonları minor collections i.
azınlık yazarları minority authors i.
azınlık mahallesi ghetto i.
mutlu azınlık the privileged few i.
azınlık raporu minority report i.
azınlık ortak minority partner i.
dini azınlık religious minority i.
dinsel azınlık religious minority i.
küçük azınlık small minority i.
fransa pireneler' de yer alan bir azınlık grup cagot i.
geneli zeki, çalışkan ve yasalara saygılı olma gibi arzu edilen özelliklere sahip olan azınlık grubu model minority i.
arzu edilen özelliklere sahip azınlık üyesi model minority i.
azınlık durumuna düşmek become a minority f.
azınlık ile ilişkili minority s.
Idioms
tek kişilik bir azınlık olmak be in a minority of one f.
azınlık olmak be in a minority f.
azınlık olmak be in the minority f.
Trade/Economic
azınlık hissesi minority stock i.
azınlık çıkarları minority interest i.
azınlık hissesi minority holding i.
azınlık payı minority interest i.
azınlık hissesi minority stake i.
azınlık kar payları minority interests i.
azınlık hisseleri minority interests i.
azınlık hisseleri minority share i.
azınlık çıkarı minority interest i.
azınlık payına sahip hissedarlar minority interest shareholders i.
azınlık vergisi minority tax i.
itfa imtiyazlı hisse senetleri bağlı şirketler azınlık kar payları redeemable preferred shares minority interests in subsidiaries i.
azınlık hissedarının, çoğunluk hissedarı tarafından bir şirketin satışına katılmaya zorlanmasını sağlayan sözleşme hükmü drag-along right i.
Politics
azınlık menfaati minority interest i.
azınlık oy minority vote i.
azınlık lideri minority leader i.
azınlık ya da bölge dillerinin korunması anlaşması the european charter for regional or minority languages i.
azınlık çıkarı minority interest i.
azınlık hükümeti minority government i.
azınlık mülkiyeti minority ownership i.
azınlık grupları minority groups i.
azınlık televizyon izleyicileri minority television viewers i.
avrupa bölgesel veya azınlık dilleri şartı the european charter for regional or minority languages i.
azınlık oyu minority vote i.
azınlık partisi minor party i.
azınlık temsili minority representation i.
filipinler'de etnik azınlık ibanags i.
mutlak azınlık absolute minority i.
nitelikli azınlık vital few i.
zulme uğramış azınlık persecuted minority i.
zulüm görmüş azınlık persecuted minority i.
etnik azınlık ethnic i.
Institutes
azınlık sorunlarının değerlendirilmesi şubesi section of evaluation of minority issues i.
Technical
azınlık taşıyıcıları minority carriers i.
azınlık emitörü minority emitter i.
Computer
azınlık taşıyıcısı minority carrier i.
Electric
azınlık emetörü minority emitter i.
azınlık taşıyıcısı minority carrier i.
hem çoğunluk hem azınlık yük taşıyıcısı kullanan (transistör) bipolar s.
Psychology
azınlık etkisi minority influence i.
Statistics
azınlık adaylarının iş yeterlilik sınavlarına ilişkin puanlarını, teste girenlerin ırksal veya etnik gruplarındaki puanlarına göre derecelendirilmesi race-norming i.
Social Sciences
kuzey afrika'da yaşayan berberi ve arap kökenli bir etnik azınlık arab-berbers i.
kuzey afrika'da yaşayan berberi ve arap kökenli bir etnik azınlık berbers i.
azınlık gençlik kültürü youth subculture i.
cinsel azınlık sexual minority i.
(zimbabve'de) beyaz azınlık rejimi sonrası doğmuş kimse born-free i.
abartılı kıyafet tarzıyla bilinen bir azınlık gençlik kültürü drape [us] i.
sesi çok çıkan azınlık vocal minority i.
Education
(kanada'da) büyük dini azınlık grupları için açılıp yerel vergilerle finanse edilen, okul yönetim kurulu tarafından yönetilen ve il eğitim müdürlüğüne bağlı okul separate school i.
Linguistics
dilsel azınlık linguistic minority i.
Religious
israil'de tanrının kutsadığı ve felaketlerden koruduğuna inanılan bir azınlık remnant i.
müslümanların azınlık olduğu ve zulme uğradığı bölge dar al-harb i.
müslümanların azınlık olduğu ve zulme uğradığı bölge house of war i.
mevcut papanın otoritesini kabul etmeyip alternatif bir papayı destekleyen azınlık hareketi conclavism i.
Slang
siyahi, asyalı ve azınlık etnik kökenli kişiler için kullanılan bir kısaltma bame i.
Modern Slang
afrikalıların azınlık olarak yaşadığı başka bir ülkede dünyaya gelmiş afrikalı kimse afropolitan i.