Geçmiş

bıkmak

"bıkmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bıkmak	disgust f.
2	Genel	bıkmak	have done with f.
3	Genel	bıkmak	tire f.
4	Genel	bıkmak	be disgusted with f.
5	Genel	bıkmak	be tired of f.
6	Genel	bıkmak	sicken f.
7	Genel	bıkmak	get bored f.
8	Genel	bıkmak	be fed up f.
9	Genel	bıkmak	get tired f.
10	Genel	bıkmak	tire of f.
11	Genel	bıkmak	be sickened with f.
12	Genel	bıkmak	be tired f.
13	Genel	bıkmak	have had a bellyful of f.
14	Genel	bıkmak	be weary f.
15	Genel	bıkmak	be sick f.
16	Genel	bıkmak	get pissed off f.
17	Genel	bıkmak	pall f.
18	Genel	bıkmak	have had it f.
Phrasals
19	Öbek Fiiller	bıkmak	turn off f.
20	Öbek Fiiller	bıkmak	put off f.
Idioms
21	Deyim	bıkmak	have had fill of something f.
22	Deyim	bıkmak	have had fill f.
23	Deyim	bıkmak	have a bellyful of f.
Slang
24	Argo	bıkmak	have had it f.

"bıkmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çabuk bıkmak	get bored quickly f.
2	Genel	herşeyden bıkmak	get sick of everything f.
3	Genel	her şeyden bıkmak	be fed up with everything f.
4	Genel	bıkmak/bıkkınlık gelmek	get tired of f.
Phrasals
5	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) bıkmak	tire of (someone or something) f.
Colloquial
6	Konuşma Dili	(bir şeyden) bıkmak	be sick of (something) f.
7	Konuşma Dili	(bir şeyden) bıkmak	be tired of (something) f.
8	Konuşma Dili	(bir şeyden) bıkmak	get tired of (something) f.
9	Konuşma Dili	(birinden/bir şeyden) bıkmak	have had enough (of somebody/something) f.
10	Konuşma Dili	(birinden/bir şeyden) bıkmak	have had it with (someone or something) f.
Idioms
11	Deyim	bıkmak bilmeden aynı mevzuyla uğraşmak	harp on one string f.
12	Deyim	bıkmak usanmak	have had fill of something f.
13	Deyim	birinden iğrenmek/bıkmak	be revolted at someone f.
14	Deyim	bıkmak usanmak	have had fill f.
15	Deyim	bir şeyden bıkmak usanmak	have a bellyful f.
16	Deyim	bir şeyden/bir şey yapmaktan bıkmak	be tired of something/doing something f.
17	Deyim	bir şeyden/bir şey yapmaktan bıkmak	get tired of something/doing something f.
18	Deyim	birinden/bir şeyden bıkmak	have had a bellyful of somebody/something f.
19	Deyim	'-den bıkmak	have had your fill of f.
20	Deyim	birinden/bir şeyden bıkmak	have had your fill of somebody/something f.