İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | basinful i. | tas dolusu |
Genel | basinful i. | kap dolusu |
Genel | basinful i. | leğen dolusu |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | basinful [uk] i. | yeterinden fazla olan şey |
Konuşma Dili | a basinful of expr. | bir ton |
Konuşma Dili | a basinful of expr. | bir dolu |
Konuşma Dili | a basinful of expr. | bir sürü |
Idioms | ||
Deyim | have had a basinful (of something) f. | dayanabileceğinden fazlasını yaşamak/işitmek |
Deyim | have had a basinful (of something) f. | (bir şeyden) gına gelmek |
Deyim | have had a basinful f. | dayanabileceğinden fazlasını yaşamak/işitmek |
Deyim | have had a basinful f. | (bir şeyden) gına gelmek |
Deyim | have had a basinful f. | gereğinden fazla olmak |