İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | best part of something i. | (bir şeyin) en güzel/iyi kısmı/tarafı |
İfadeler | best part of something i. | (bir şeyin) örnek gösterilmeye değer kısmı/tarafı |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | the best part of (something) i. | (bir şeyin) büyük kısmı |
İfadeler | the best part of (something) i. | (bir şeyin) neredeyse tamamı |
İfadeler | the best part of (something) i. | (bir şeyin) neredeyse tümü |
İfadeler | the best part of (something) i. | (bir şeyin) tamamına yakını |
İfadeler | the best part of (something) i. | (bir şeyin) en güzel/iyi kısmı/tarafı |
İfadeler | the best part of (something) i. | (bir şeyin) örnek gösterilmeye değer kısmı/tarafı |
İfadeler | the better/best part of something i. | (bir şeyin) büyük kısmı |
İfadeler | the better/best part of something i. | (bir şeyin) neredeyse tamamı |
İfadeler | the better/best part of something i. | (bir şeyin) neredeyse tümü |
İfadeler | the better/best part of something i. | (bir şeyin) tamamına yakını |
Idioms | ||
Deyim | best part of something i. | bir şeyin büyük bir bölümü |
Deyim | best part of something i. | bir şeyin önemli bir kısmı |