bir şeye doğru gitmek

"bir şeye doğru gitmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Öbek Fiiller
1	Öbek Fiiller	bir şeye doğru gitmek	verge upon something f.
2	Öbek Fiiller	bir şeye doğru gitmek	verge on something f.
Deyim
3	Deyim	bir şeye doğru gitmek	be on course for f.

"bir şeye doğru gitmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Öbek Fiiller
1	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru gitmek	go toward someone or something f.
2	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru gitmek	go to someone or something f.
3	Öbek Fiiller	farklı bir şeye/yöne doğru gitmek	swing to something f.
4	Öbek Fiiller	(bir şeye/yere) doğru hızla gitmek	make toward (something) f.
5	Öbek Fiiller	hızla (birine/bir şeye) doğru gitmek	cut out for (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru gitmek/yaklaşmak	go up to someone or something f.
7	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru gitmek	head for someone or something f.
8	Öbek Fiiller	aceleyle (birine/bir şeye) doğru gitmek	make for (somewhere or something) f.
9	Öbek Fiiller	(bir yere/bir şeye) doğru hızla gitmek	make out for (somewhere or something) f.
10	Öbek Fiiller	(bir yere/bir şeye) doğru fırlayıp gitmek	make out for (somewhere or something) f.
11	Öbek Fiiller	(bir şeye) doğru gitmek	progress to (something) f.
12	Öbek Fiiller	aceleyle (bir şeye) doğru gitmek	race for (something) f.
13	Öbek Fiiller	(tekerlekli bir şeyle) (birine/bir şeye) doğru gitmek	roll to (someone or something) f.
14	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak	rush to (someone, something, or some place) f.
15	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak	rush for (someone or something) f.
16	Öbek Fiiller	(bir şeye/bir yere) doğru gitmek/yola çıkmak	strike out for (something or some place) f.
Konuşma Dili
17	Konuşma Dili	(bir şeye/yere) doğru gitmek	be headed for (something) f.
Deyim
18	Deyim	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make your way (to/towards something) f.
19	Deyim	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make (one's) way to (something or some place) f.
20	Deyim	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make (one's) way toward (something or some place) f.