Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bir şeye katlanmak | go through f. |
Öbek Fiiller | bir şeye katlanmak | go through something f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | bir şeye katlanmak | hack something f. |
Konuşma Dili | bir şeye katlanmak | take something f. |
Idioms | ||
Deyim | bir şeye katlanmak | hold still for something f. |
Deyim | bir şeye katlanmak | stand still for something f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | katlanmak (birine/bir şeye) | put up with f. |
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) katlanmak | bear with (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeye) katlanmak | live with (something) f. |
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) katlanmak | put up with (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeye) boyun eğerek katlanmak | resign (oneself) to (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeye) katlanmak | roll with (something) f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | tatsız bir şeye katlanmak | sweat it out f. |
Idioms | ||
Deyim | (bir şeye) erkek gibi katlanmak | take it like a man f. |
Deyim | (bir şeye) erkek gibi katlanmak | take (something) like a man f. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | (bir şeye) katlanmak | abrook f. |
Slang | ||
Argo | (bir şeye) katlanmak | wear (something) [uk] f. |