bir şeyi çok istemek - Türkçe İngilizce Sözlük

bir şeyi çok istemek

"bir şeyi çok istemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
bir şeyi çok istemek give eyeteeth for f.
bir şeyi çok istemek want something a lot f.
bir şeyi çok istemek want something very much f.
bir şeyi çok istemek want something so badly f.
Öbek Fiiller
bir şeyi çok istemek aspire to something f.
Deyim
bir şeyi çok istemek have one's eyes on f.
bir şeyi çok istemek hurtin' for something f.
bir şeyi çok istemek want something in the worst way f.
bir şeyi çok istemek have one's heart set on f.
bir şeyi çok istemek set your heart on something f.
bir şeyi çok istemek set your sights on something f.

"bir şeyi çok istemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
birinin bir şeyi yapmasını çok istemek be anxious for someone to do something f.
Öbek Fiiller
(bir şeyi) yapmayı çok istemek admire to (do something) f.
birini/ bir şeyi çok beğenip istemek drool (all) over someone/something f.
birini/bir şeyi çok beğenip istemek drool (all) over someone or something f.
birini/bir şeyi çok beğenip istemek drool over someone/something f.
(birini/bir şeyi) acı çekecek kadar çok istemek weep for (someone or something) f.
(bir şeyi başarmayı) çok istemek set on (doing something) f.
(bir şeyi başarmayı) çok istemek set upon (doing something) f.
birini/bir şeyi çok istemek hanker for someone or something f.
(bir şeyi) çok istemek hanker for (something) f.
(bir şeyi) çok istemek hanker after (something) f.
birini/bir şeyi çok istemek hanker after someone or something f.
(birini/bir şeyi) çok istemek long for (someone or something) f.
(bir şeyi) çok istemek scream for (something) f.
(bir şeyi) çok istemek thirst after (something) f.
(bir şeyi) çok istemek thirst for (something) f.
(birini/bir şeyi) çok istemek yearn for (someone or something) f.
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmayı) çok istemek admire to (do something) f.
bir şeyi yapmayı çok istemek be (all) out to do something f.
(bir şeyi yapmayı çok) istemek be (all) out to (do something) f.
bir şeyi yapmayı çok istemek be (all) out for something f.
bir şeyi yapmayı çok istemek be out to do something f.
Deyim
bir şeyi çok istemek/arzulamak get an itch for something f.
bir şeyi çok istemek/arzulamak have an itch for something f.
bir şeyi yapmayı çok istemek have itchy fingers f.
bir şeyi yapmayı çok istemek get itchy fingers f.
(bir şeyi) çok canı istemek/çekmek get a yen for (something) f.
(bir şeyi) çok istemek/arzulamak get an itch for (something) f.
(bir şeyi) çok istemek/arzulamak get the itch for (something) f.
(bir şeyi) çok istemek have a hankering for (something) f.
(bir şeyi) çok istemek have a jones for (something) f.
birini/bir şeyi çok istemek/arzulamak have a thing about someone or something f.
(bir şeyi) çok istemek have a yen for (something) f.
(birini/bir şeyi) çok istemek/arzulamak be hurting for (someone or something) f.
bir şeyi/bir şeyi yapmayı çok istemek have your heart set on something/on doing something f.
bir şeyi/bir şeyi yapmayı çok istemek have your mind set on something/on doing something f.
bir şeyi/bir şey yapmayı çok istemek set your sights on something/on doing something f.
bir şeyi/bir şey yapmayı çok istemek have your sights set on something/on doing something f.
bir şeyi/bir şeyi yapmayı çok istemek set your mind on something/on doing something f.
bir şeyi/bir şeyi yapmayı çok istemek set your heart on something/on doing something f.
(bir şeyi) çok/aşırı derecede istemek want (something) so bad (that) (one) can taste it f.
(birini/bir şeyi) çok canı istemek/çekmek yen for (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) çok istemek yen for (someone or something) f.
Eski Kullanım
(paha biçilemez bir şeyi) çok istemek gape (after) f.
Argo
(bir şeyi) çok istemek/arzulamak be jonesing for (something) f.
(bir şeyi) çok istemek jones for (something) f.