Geçmiş

bir şeyi katmak

"bir şeyi katmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	bir şeyi katmak	count something in f.

"bir şeyi katmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyi (bir kategorinin vb) arasına katmak	number something among f.
2	Genel	bir şeyi yer yer katmak	work something in f.
Phrasals
3	Öbek Fiiller	bir şeyi hesaba katmak	bargain for f.
4	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir listedeki (kişiler/şeyler) arasına katmak	list (someone or something) as one of (someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi önüne katmak	sweep down on someone or something f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyin) arasına katmak	count (someone or something) among (something) f.
7	Öbek Fiiller	bir şeyi hesaba katmak	allow for something f.
8	Öbek Fiiller	bir şey için bir şeyi hesaba katmak	allow something for something f.
9	Öbek Fiiller	bir şeyi hesaba katmak	allow for something f.
10	Öbek Fiiller	bir şey için bir şeyi hesaba katmak	allow something for something f.
11	Öbek Fiiller	bir şeyi hesaba katmak	bargain for something f.
12	Öbek Fiiller	bir şeyi hesaba katmak	bargain on something f.
13	Öbek Fiiller	(bir şeyi) hesaba katmak	bargain on (something) f.
14	Öbek Fiiller	bir şeyi hesaba katmak	count something in f.
15	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyin içine katmak	cut something into something f.
16	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeye katmak/dahil etmek	engage someone or something in something f.
17	Öbek Fiiller	(bir şeyi) hesaba katmak	figure into (something) f.
18	Öbek Fiiller	(bir şeyi) hesaba katmak	figure in (something) f.
19	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyin) arasına sokmak/katmak	include (someone or something) among (something) f.
20	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) bünyesine katmak	incorporate (someone or something) in (something) f.
21	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) bünyesine katmak	incorporate (someone or something) into (something) f.
22	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sokmak/katmak	interject (someone or something) into (something) f.
23	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeye katmak	intermingle something with something f.
24	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeyin arasına/içine katmak/karıştırmak	intermingle something with something f.
25	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyin) arasına dahil etmek/katmak	intersperse (something) among (something) f.
26	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyin) içine dahil etmek/katmak	intersperse (something) throughout (something) f.
27	Öbek Fiiller	(bir şeyi) hesaba katmak	look forward to (something) f.
28	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyle) zorlama bir şekilde birbirine katmak/karıştırmak	mash (something) with (something) f.
29	Öbek Fiiller	(bir şeyi) hesaba katmak	reckon on (something) f.
30	Öbek Fiiller	(bir şeyi) hesaba katmak	reckon upon (something) f.
31	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) hesaba katmak	reckon with (someone or something) f.
32	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) hesaba katmak	think about (someone or something) f.
Idioms
33	Deyim	(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak	put (something) into play f.
34	Deyim	(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak	bring something into play f.
35	Deyim	(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak	call something into play f.
36	Deyim	(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak	put something into play f.
37	Deyim	(birini/bir şeyi) hesaba katmak	bear (someone or something) in mind f.
38	Deyim	birini/bir şeyi hesaba katmak	keep somebody/something in mind f.
39	Deyim	birini/bir şeyi hesaba katmak	bear somebody/something in mind f.
40	Deyim	birini/bir şeyi (biri/bir şey için) hesaba katmak	keep someone or something in mind (for someone or something) f.
41	Deyim	(birini/bir şeyi) birbirine katmak	raise havoc with (someone or something) f.
42	Deyim	(birilerini/bir şeyi) birbirine katmak	raise hell with (someone or something) f.
43	Deyim	(birilerini/bir şeyi) birbirine katmak	raise the devil with (someone or something) f.
44	Deyim	(birini/bir şeyi) hesaba katmak	take (someone or something) into account f.
45	Deyim	(birini/bir şeyi) hesaba katmak	take account of (someone or something) f.
46	Deyim	(birini/bir şeyi) hesaba katmak	take into account (someone or something) f.
47	Deyim	bir şeyi hesaba katmak	take something into account f.
48	Deyim	bir şeyi hesaba katmak	take account of something f.