Geçmiş

bir şeyi yakalamak

"bir şeyi yakalamak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	bir şeyi yakalamak	snatch something up f.

"bir şeyi yakalamak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(bir şeyi) yakalamak	wheech f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	birini veya bir şeyi yakalamak	force someone or something down f.
3	Öbek Fiiller	bir anda bir şeyi (ünü, başarıyı) yakalamak	rocket into something f.
4	Öbek Fiiller	bir anda bir şeyi (ünü, başarıyı) yakalamak	rocket to something f.
5	Öbek Fiiller	bir şeyi kapanla/ağ atarak yakalamak	catch something up in something f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yakalamak	catch up to (something or someone) f.
7	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi peşine düşüp yakalamak	chase someone or something down f.
8	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi takip edip yakalamak	chase someone or something down f.
9	Öbek Fiiller	birini /bir şeyi kovalayarak yakalamak	chase someone or something down f.
10	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi izini bulup yakalamak	chase someone or something down f.
11	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yakalamak	clutch at (someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir şeyle yakalamak	ensnare (someone or something) in (something) f.
13	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak	grab at (someone or something) f.
14	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak	grab for (someone or something) f.
15	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yerinden) yakalamak	grasp (someone or something) by (something) f.
16	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) arkasından yakalamak	grope after (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yakalamak/tutmak	grope after (someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	(bir şeyi) kavramak/yakalamak	hold onto (something) f.
19	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yakalamak	keep up with (someone or something) f.
20	Öbek Fiiller	hızla (bir şeyi) yakalamak/elde etmek	rocket into f.
21	Öbek Fiiller	hızla (bir şeyi) yakalamak/elde etmek	rocket to f.
22	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyle) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak	seize (someone or something) with (something) f.
23	Öbek Fiiller	(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak	seize onto (something) f.
24	Öbek Fiiller	(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak	seize on (something) f.
25	Öbek Fiiller	(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak	seize upon (something) f.
26	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir yerinden tutmak/yakalamak	take (someone or something) by (something) f.
Idioms
27	Deyim	(birini ya da bir şeyi) yakalamak	cop hold of (someone or something) f.
28	Deyim	(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak	have hold of (someone or something) f.
29	Deyim	(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak	have ahold of (someone or something) f.
30	Deyim	bir şeyi bulmak/yakalamak üzere olmak	be hot on the trail of something f.
31	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch ahold of somebody/something f.
32	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	get ahold of somebody/something f.
33	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	grab ahold of somebody/something f.
34	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	take ahold of somebody/something f.
35	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch hold of somebody/something f.
36	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	get hold of somebody/something f.
37	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	grab hold of somebody/something f.
38	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	take hold of somebody/something f.
39	Deyim	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak	put one's hands on (someone, something, or an animal) f.
40	Deyim	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak	lay one's hands on (someone, something, or an animal) f.
41	Deyim	(birini/bir şeyi) sıkıca yakalamak	keep a firm grip on (someone or something) f.
42	Deyim	(birini/bir şeyi) sıkıca kavramak/yakalamak	lay hold of (someone or something) f.
43	Deyim	(birini/bir şeyi) yakalamak	lay hold of (someone or something) f.
44	Deyim	(birini/bir şeyi) yakalamak	catch ahold of (someone or something) f.
45	Deyim	(birini/bir şeyi) yakalamak	catch hold of (someone or something) f.
46	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch/get/grab/take hold of somebody/something f.
47	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch/get/grab/take a hold of somebody/something f.
48	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch/get/grab/take hold of somebody/something f.
49	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch/get/grab/take a hold of somebody/something f.
50	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch/get/grab/take hold of somebody/something f.
51	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch hold of someone or something f.
52	Deyim	birini/bir şeyi yakalamak	catch ahold of someone or something f.
53	Deyim	(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak	make a grab at (someone or something) f.
54	Deyim	(bir şeyi) elde etmek/yakalamak için hamle yapmak	make a grab at (something) f.
55	Deyim	(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak	make a grab for (someone or something) f.
56	Deyim	(birini/bir şeyi) yakalamak için bir tuzak/kapan kurmak	set a trap (for someone or something) f.
57	Deyim	(birini/bir şeyi) yakalamak	take hold of (someone or something) f.
58	Deyim	(birini/bir şeyi) yakalamak	take ahold of (someone or something) f.
59	Deyim	(birini/bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak	take a firm grip on (someone or something) f.
60	Deyim	(birini/bir şeyi) sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak	take a firm grip on (someone or something) f.