Geçmiş

birinden/bir şeyden uzak durmak

"birinden/bir şeyden uzak durmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	birinden/bir şeyden uzak durmak	give someone or something a wide berth f.
2	Deyim	birinden/bir şeyden uzak durmak	give someone/something a wide berth f.
3	Deyim	birinden/bir şeyden uzak durmak	have no truck with somebody/something f.

"birinden/bir şeyden uzak durmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	keep away (from someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	absent (oneself) from (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak	recoil from (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	remain away (from someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	shrink away (from someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	shy away (from someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak/ayrı durmak	stand apart (from someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	stand off from (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	stay away (from someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	stay back (from someone or something) f.
Colloquial
11	Konuşma Dili	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	be nothing to do with (someone or something) f.
12	Konuşma Dili	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	have nothing to do with someone or something f.
Idioms
13	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak istemek	want no truck with (someone or something) f.
14	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak/uzak durmak istemek	want no truck with somebody/something [uk] f.
15	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak/uzak durmak istemek	have no truck with somebody/something [uk] f.
16	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	fight shy of (someone or something) f.
17	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	give (someone or something) a wide berth f.
18	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	give a wide berth to (someone or something) f.
19	Deyim	birinden/bir şeyden uzak durmak istemek	want no truck with somebody/something f.
20	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	keep (one's) distance from (someone or something) f.
21	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	keep (one's) hands off (something or someone) f.
22	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	keep (one's) paws off (something or someone) f.
23	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	keep (someone or something) at a distance f.
24	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	keep (someone or something) at arm's length f.
25	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	keep at arm's length from (someone or something) f.
26	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] f.
27	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] f.
28	Deyim	(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak	recoil at the sight (of someone or something) f.
29	Deyim	(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak	recoil at the thought (of someone or something) f.
30	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	stay clear of (someone or something) f.
31	Deyim	(birinden/bir şeyden) uzak durmak	steer clear of (someone or something) f.