birine aşık - Türkçe İngilizce Sözlük

birine aşık

"birine aşık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
birine aşık serious about someone s.

"birine aşık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
(birine) aşık olmak crush on (someone) f.
You don't have to like sports to have a crush on Freddie.
Freddie'ye aşık olmak için sporu sevmek zorunda değilsin.

More Sentences
(birine/bir şeye) delicesine aşık infatuated with (someone or something) s.
That woman is infatuated with you.
O kadın sana delicesine aşık.

More Sentences
General
birine aşık olmak fall in love with f.
birine aşık olmak fall for f.
birine aşık olmak become infatuated with f.
Phrasals
(birine/bir şeye) aşık olmuş taken with (someone or something) f.
Colloquial
birine sırılsıklam aşık olmak fall head over heels in love with someone f.
(birine) aşık olmuş enamored of (someone) s.
(birine/bir şeye) aşık olmuş infatuated with (someone or something) s.
(birine/bir şeye) deli gibi aşık olmuş infatuated with (someone or something) s.
(birine) aşık olmuş sweet on (one) s.
(birine) aşık sweet on (one) s.
(birine/bir şeye) aşık in love (with someone or something) expr.
Idioms
birine aşık/sevdalı olmak be stuck on f.
birine çıldırasıya aşık olmak be stuck on f.
(birine) aşık olmak have a case on (someone) f.
(birine) aşık olmak have a crush on (someone) f.
birine sırılsıklam aşık olmak be head over heels in love with f.
birine sırılsıklam aşık olmak be head over heels in love with someone f.
birine aşık olmak have a crush on someone f.
(birine/bir şeye) delicesine aşık olmak be infatuated with (someone or something) f.
(birine/bir şeye) deli gibi aşık olmak be infatuated with (someone or something) f.
(birine) aşık olmak be stuck on (someone) f.
(birine) aşık olmak be sweet on (one) f.
(birine/bir şeye) aşık olmak be taken with (someone or something) f.
(birine/bir şeye) deli gibi aşık olmak become infatuated with (someone or something) f.
(birine/bir şeye) delicesine aşık olmak become infatuated with (someone or something) f.
(birine) aşık olmak carry a torch for (one) f.
(birine) gizli/karşılıksız bir şekilde aşık olmak carry a torch for (one) f.
(birine) platonik aşık olmak carry a torch for (one) f.
(birine) sırılsıklam aşık olmak fall for (someone) hook, line, and sinker f.
(birine) körkütük aşık olmak fall for (someone) hook, line, and sinker f.
(birine) deli gibi aşık olmak fall for (someone) hook, line, and sinker f.
birine sırılsıklam aşık olmak fall for someone hook, line and sinker f.
birine körkütük aşık olmak fall for someone hook, line and sinker f.
birine deli gibi aşık olmak fall for someone hook, line and sinker f.
(birine) aşık olmak have a thing for (someone) f.
(birine/bir şeye) aşık olmak heart (someone or something) f.
(birine) aşık olmak lose (one's) heart to (someone) f.
(birine) aşık soft on (someone) s.
birine/bir şeye aşık stuck on someone or something s.
(birine) deli gibi aşık wild about (one) s.
(birine) delicesine aşık wild about (one) s.
Speaking
kadının birine sırılsıklam aşık oldum I've fallen deeply in love with a woman expr.
Slang
(birine) aşık gone on (one) s.