birine fırça çekmek

"birine fırça çekmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Konuşma Dili
1	Konuşma Dili	birine fırça çekmek	thrash on someone f.
Deyim
2	Deyim	birine fırça çekmek	give someone an earful f.
3	Deyim	birine fırça çekmek	give someone a talking to f.
4	Deyim	birine fırça çekmek	give someone a working over f.
5	Deyim	birine fırça çekmek	give someone beans f.
6	Deyim	birine fırça çekmek	have words with f.

"birine fırça çekmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Öbek Fiiller
1	Öbek Fiiller	(birine) fırça çekmek/atmak	sling off at (someone) [australia/new zealand] f.
2	Öbek Fiiller	(birine) fırça çekmek	jump on (someone) f.
3	Öbek Fiiller	(birine bir şey) için fırça çekmek/atmak	admonish (one) for (something) f.
4	Öbek Fiiller	(birine bir şey) için fırça çekmek/atmak	admonish (one) for (something) f.
5	Öbek Fiiller	(birine bir şey) için fırça çekmek	lecture (one) for (something) f.
6	Öbek Fiiller	(birine) fırça çekmek	lecture at (one) f.
7	Öbek Fiiller	(birine) fırça çekmek	rag on (one) f.
8	Öbek Fiiller	(birine) fırça çekmek	rail at (one) f.
9	Öbek Fiiller	(birine) fırça çekmek	rake on (one) f.
10	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye bir şey/bir şey yaptığı) için fırça çekmek	rebuke (someone or something) for (doing) (something) f.
11	Öbek Fiiller	(birine) fırça çekmek	talk with (someone) f.
12	Öbek Fiiller	(birine) fırça çekmek	talk to (one) f.
Konuşma Dili
13	Konuşma Dili	birine çok fena fırça çekmek	give it to somebody [uk] f.
14	Konuşma Dili	(birine) fırça çekmek	thrash on (one) f.
Deyim
15	Deyim	birine çok fena fırça çekmek	give someone what for f.
16	Deyim	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak	be down on somebody like a ton of ˈbricks f.
17	Deyim	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak	come down on somebody like a ton of ˈbricks f.
18	Deyim	(birine/bir şeye) fırça çekmek	tear (someone or something) to pieces f.
19	Deyim	(birine/bir şeye) fırça çekmek	tear (someone or something) to shreds f.
20	Deyim	birine bir ton fırça çekmek/atmak	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.
21	Deyim	(birine bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give (one) a (good) bawling out f.
22	Deyim	(birine) çok fena fırça çekmek	give (one) (the) what for f.
23	Deyim	birine (bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give someone a (good) talking to f.
24	Deyim	(birine bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give (one) a (good) talking to f.
25	Deyim	(birine) fırça çekmek	give (one) an earful f.
26	Deyim	birine çok fena fırça çekmek	give somebody what for [uk] f.
27	Deyim	(birine) fırça atmak/çekmek	read (one) a lesson f.
28	Deyim	(birine) fırça atmak/çekmek	read (one) a lecture f.
Argo
29	Argo	(birine) fırça çekmek	tear (one) a new one f.
30	Argo	birine bir ton fırça çekmek/atmak	come down on someone like a ton of bricks f.
31	Argo	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak	come down on (one) like a ton of bricks f.