Geçmiş

birini (bir yere) getirmek

"birini (bir yere) getirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birini (bir yere) getirmek	bring someone over (to) (some place) f.

"birini (bir yere) getirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini) belli bir yere veya bir toplantıya getirmek	bring around f.
2	Öbek Fiiller	(birini) belli bir yere veya bir toplantıya getirmek	bring round f.
3	Öbek Fiiller	birini bir yere/mevkiye getirmek	choose someone or something for something f.
4	Öbek Fiiller	birini bir yere getirmek/içeri almak	bring someone or something in(to) some place f.
5	Öbek Fiiller	birini bir sebepten/nedenden bir yere getirmek	bring someone somewhere for a reason f.
6	Öbek Fiiller	birini bir yere getirmek	bring someone over to f.
7	Öbek Fiiller	birini bir yere getirmek/içeri almak	bring someone or something in f.
8	Öbek Fiiller	(konser/sinema vb) birini bir yere getirmek	usher someone or something in f.
9	Öbek Fiiller	(konser/sinema vb) birini bir yere getirmek	usher someone into some place f.
10	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) daha düşük/önemsiz bir konuma, sıralamaya, yere, sınıfa, duruma getirmek	relegate (someone or something) to (something) f.
11	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yere) kaçak getirmek	smuggle (someone or something) into (some place) f.
12	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeye/yere getirmek	wheel someone or something into something f.
13	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeye/yere getirmek	wheel someone or something in f.
14	Öbek Fiiller	birini (bir yere) ziyarete getirmek	bring someone over (to) (some place) f.
15	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yere) getirmek	bring (someone or something) over to (some place) f.
16	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yanında (bir yere) getirmek	bring (someone or something) over to (some place) f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) beraberinde (bir yere) getirmek	bring (someone or something) over to (some place) f.
18	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir yere getirmek	bring (something or someone) over to f.
19	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) birinin evine/yaşadığı yere getirmek	bring (something or someone) over to f.
20	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) birine (evine/yaşadığı yere) getirmek	bring (something or someone) over to f.
21	Öbek Fiiller	(birini bir yere/mevkiye) getirmek	choose (someone) for (something) f.