İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | break into something f. | aniden (şarkıya, konuşmaya) girmek/giriş yapmak |
Öbek Fiiller | break into something f. | aniden (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, gülmeye) başlamak |
Öbek Fiiller | break into something f. | bir anda (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, başlamak) başlamak |
Öbek Fiiller | break into something f. | bir anda (göz yaşlarına, kahkahalara) boğulmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | break (up) (into something) f. | (bir şeylere) ayrılmak |
Öbek Fiiller | break (up) (into something) f. | kırılıp (bir şeylere) ayrılmak |
Öbek Fiiller | break (up) (into something) f. | küçük parçalara ayrılmak |
Öbek Fiiller | break (up) (into something) f. | tuzla buz olmak |
Öbek Fiiller | break something up (into something) f. | bir şeyi (küçük parçalara) ayırmak/bölmek |
Öbek Fiiller | break something up (into something) f. | bir şeyi (küçük parçalar halinde) kırmak |
Öbek Fiiller | break something up (into something) f. | bir şeyi kırıp (küçük para) bölmek |