bring back - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bring back

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bring back" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 19 sonuç

İngilizce Türkçe
General
bring back f. geri getirmek
bring back f. hatırlatmak
bring back f. hayata döndürmek
bring back f. yaşama döndürmek
Phrasals
bring back f. hatırlamak
bring back f. eski haline getirmek
bring back f. ödünç alındığı gibi geri vermek
bring back f. akla getirmek
bring back f. geri gelmek
bring back f. geriye dönmek
bring back f. eski konumuna geri dönmek
bring back f. geri dönmek
bring back f. eski konumuna geri gelmek
bring back f. eskiye dönmek
bring back f. geri bırakmak
bring back f. geri getirip bırakmak
Idioms
bring back f. ayıltmak
bring back f. tekrar hatırlatmak (kötü anı vb)
Law
bring back f. eski bir yasayı tekrar yürürlüğe koymak

"bring back" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

İngilizce Türkçe
General
bring back to life f. hayata döndürmek
bring (something) back f. yerine getirmek
bring the dead back to life f. ölüleri hayata döndürmek
bring everything back to sex f. her konuyu sekse getirmek
bring someone back safe f. birini sağ salim getirmek
Phrasals
bring (someone) back out f. (alkışlarla tekrar) sahneye çağırmak
bring (someone) back out f. bis yapmak
bring someone back out f. (alkışlarla tekrar) sahneye çağırmak
bring someone back out f. bis yapmak
bring (someone or something) back to life f. (birini/bir şeyi) hayata döndürmek
bring (someone) back to life f. (birine) canlılık kazandırmak
bring (someone) back to life f. (birine) enerji vermek
bring (someone) back to life f. (birini) canlandırmak
bring (someone) back to life f. (birini) hayata döndürmek
bring (someone) back to life f. (birini) kendine getirmek
bring (someone) back to life f. (birini) diriltmek
bring (someone) back to life f. (birinin) canını üstüne getirmek
bring (something) back to life f. (bir şeye) hayat vermek
bring (something) back to life f. (bir şeyi) canlandırmak
bring (something) back to life f. (bir şeyi) kendine getirmek
bring (something) back to life f. (bir şeyi) diriltmek
bring someone (or an animal) back to life f. birini (bir hayvanı) hayata döndürmek
bring someone (or an animal) back to life f. birini (bir hayvanı) geri getirmek
bring someone (or an animal) back f. birini (bir hayvanı) hayata döndürmek
bring someone (or an animal) back f. birini (bir hayvanı) geri getirmek
bring someone or something back f. birini/bir şeyi geri getirmek
bring someone or something back f. birini/bir şeyi geri getirip bırakmak
bring someone or something back f. birini/bir şeyi hayata döndürmek
bring something back (to someone) f. (birine) bir şeyi hatırlatmak
bring something back (to someone) f. (birine) bir şeyi anımsatmak
bring back out f. alkışlarla tekrar sahneye çağırmak
bring back out f. bis yapmak
Idioms
bring someone back to reality f. birini gerçeğe döndürmek
bring back to life f. canlandırmak
bring back to life f. canlılık kazandırmak
bring back old memories f. eski anıları canlandırmak
bring back to life f. hayata döndürmek
bring back to reality f. gerçeklere dönmek
bring back to life f. moralini düzeltmek
bring back to life f. renklendirmek
bring back to life f. (birini) canlandırmak
bring back to life f. yaşama sevinci vermek
bring (one) back (down) to earth f. (birini) gerçeklerle tekrar yüzleştirmek
bring (one) back (down) to earth f. (birinin) ayaklarını tekrar yere bastırmak
bring (one) back (down) to earth f. (birini) hayal aleminden uyandırmak
bring (one) back (down) to earth f. (birini) gerçek dünyaya döndürmek
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) f. gerçeklerle tekrar yüzleşmek (birini gerçeklerle tekrar yüzleştirmek)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) f. ayakları tekrar yere basmak (birinin ayaklarını tekrar yere bastırmak)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) f. hayal aleminden uyanmak (birini hayal aleminden uyandırmak)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) f. gerçek dünyaya dönmek (birini gerçek dünyaya döndürmek)
bring (one) back to reality f. (birini) gerçeğe döndürmek
bring (one) back to reality f. (birini) hayal aleminden uyandırmak
bring something back to life f. bir şeyi canlandırmak
bring something back to life f. bir şeye hareket katmak
bring something back to life f. bir şeye canlılık katmak
bring something back to life f. bir şeyi diriltmek
bring something back to life f. bir şeyi hareketlendirmek
bring someone back (down) to earth f. birini dünyaya geri döndürmek
bring someone back (down) to earth f. birini rüyadan uyandırmak
bring someone back (down) to earth f. birini hayal dünyasından çıkarıp gerçek dünyaya geri döndürmek
bring someone back (down) to earth f. birini bir anda tekrar gerçeklerle yüzleştirmek
Speaking
you can't bring me back there expr. beni oraya geri götüremezsiniz
bring me back the change expr. paranın üstünü getir