bring someone or something out - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bring someone or something out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bring someone or something out" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
bring someone or something out f. (bir yerden/durumdan) çıkmasını sağlamak
bring someone or something out f. (bir yerden/durumdan) ortaya çıkmasını/kurtulmasını sağlamak
bring someone or something out f. sokağa/balkonlara dökmek

"bring someone or something out" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
bring (someone or something) out of (somewhere or someone) f. (bir yerden/durumdan) çıkmasını sağlamak
bring (someone or something) out of (somewhere or someone) f. (bir yerden/durumdan) ortaya çıkmasını/kurtulmasını sağlamak
bring (someone or something) out of (somewhere or someone) f. ağzından laf almak
bring (someone or something) out of (somewhere or someone) f. ağzından zorla/gıdım gıdım laf almak
bring (someone or something) out of (somewhere or someone) f. konuşturmak
bring (someone or something) out of (somewhere or someone) f. söyletmek
bring someone or something out of something f. (bir yerden/durumdan) çıkmasını sağlamak
bring someone or something out of something f. (bir yerden/durumdan) ortaya çıkmasını/kurtulmasını sağlamak
bring someone or something out of something f. sokağa/balkonlara dökmek
Idioms
bring (someone or something) out in droves f. (bir yerin) insanlarla dolup taşmasını sağlamak
bring (someone or something) out in droves f. insanların/canlıların ilgisini/dikkatini (bir yere) çekmek
bring (someone or something) out in droves f. insanların/hayvanların (bir yere) üşüşmesini sağlamak
bring someone or something out in droves f. (bir yerin) insanlarla dolup taşmasını sağlamak
bring someone or something out in droves f. insanların/canlıların ilgisini/dikkatini (bir yere) çekmek
bring someone or something out in droves f. insanların/hayvanların (bir yere) üşüşmesini sağlamak
bring someone or something out in droves f. insanların/hayvanların bir yere akın etmesini/akın akın gelmesini sağlamak
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları bir yere çekmek için aklını çelmek
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları bir yere toplamak/çekmek için kandırmak/ayartmak
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları sürü halinde bir araya getirmek
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları kalabalık bir grup halinde bir araya toplamak/getirmek
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları büyük gruplar halinde bir yere çekmek
bring someone or something out in droves f. bir insan/hayvan seli yaratmak