Geçmiş

bring-down

"bring-down" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Idioms
1	Deyim	bring-down i.	yıkım
2	Deyim	bring-down i.	üzüntü sebebi
3	Deyim	bring-down i.	hüsran
4	Deyim	bring-down i.	moral bozukluğu yaratan şey
5	Deyim	bring-down i.	can sıkıcı şey
6	Deyim	bring-down i.	gerçeklerle yüzleşme

"bring-down" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 124 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	bring down the house f.	çok alkışlanmak
2	Genel	bring down the house f.	kırıp geçirmek
3	Genel	bring down f.	düşürmek
4	Genel	bring down f.	indirmek
5	Genel	bring down the house f.	çok alkış toplamak
6	Genel	bring down the rate of inflation f.	enflasyonu aşağı çekmek
7	Genel	bring down f.	aşağıya indirmek
8	Genel	bring down f.	azaltmak
9	Genel	come or bring down to the ground f.	alana inmek
10	Genel	bring down f.	değerini düşürmek
11	Genel	bring down the fever f.	ateş düşmek
12	Genel	bring down the fever f.	ateşini düşürmek
13	Genel	bring down one's price f.	fiyatını indirmek
14	Genel	bring down one's price f.	fiyatını düşürmek
15	Genel	bring down the price f.	fiyatı indirmek
16	Genel	bring down the price f.	fiyatı düşürmek
17	Genel	bring down the cost f.	maliyeti düşürmek
18	Genel	bring down the cost f.	maliyeti azaltmak
19	Genel	bring down the cost f.	maliyet azaltmak
20	Genel	bring down the prices f.	fiyatları aşağı çekmek
21	Genel	bring down the price f.	fiyatı aşağı çekmek
22	Genel	bring down the prices f.	fiyatları düşürmek
23	Genel	bring down the cost f.	maliyet düşürmek
24	Genel	bring down f.	yaralamak
25	Genel	bring down the price f.	fiyatı (aşağı) çekmek
26	Genel	bring down f.	devirmek
27	Genel	bring down f.	vurup indirmek
28	Genel	bring down f.	(yönetimi) düşürmek
29	Genel	bring down f.	yıkmak
30	Genel	bring down a gang f.	çete çökertmek
31	Genel	bring down in ruins f.	yerle bir etmek
32	Genel	bring down in ruins f.	yıkmak
33	Genel	bring down f.	aşağı getirmek
34	Genel	bring down f.	coşturmak
Phrasals
35	Öbek Fiiller	bring down f.	aşağılamak
36	Öbek Fiiller	bring down f.	aşağı çekmek
37	Öbek Fiiller	bring down f.	alt etmek
38	Öbek Fiiller	bring down f.	batırmak (iş/şirket)
39	Öbek Fiiller	bring down f.	çökertmek
40	Öbek Fiiller	bring down f.	üzmek
41	Öbek Fiiller	bring down f.	modunu düşürmek
42	Öbek Fiiller	bring down f.	başarısızlığa uğratmak
43	Öbek Fiiller	bring down f.	bozguna uğratmak
44	Öbek Fiiller	bring down f.	işlerini bozmak
45	Öbek Fiiller	bring down f.	parçalamak
46	Öbek Fiiller	bring down f.	parçalara ayırmak
47	Öbek Fiiller	bring down f.	kırmak
48	Öbek Fiiller	bring down f.	kafasını düşürmek
49	Öbek Fiiller	bring down f.	uyuşturucunun etkisinden çıkarmak
50	Öbek Fiiller	bring down f.	uyuşturucunun etkisini yok etmek
51	Öbek Fiiller	bring down f.	normale döndürmek
52	Öbek Fiiller	bring down f.	(fiyatını) düşürmek
53	Öbek Fiiller	bring down f.	(fiyatını) aşağı çekmek
54	Öbek Fiiller	bring down f.	(fiyatını) indirmek
55	Öbek Fiiller	bring down f.	indirim yapmak
56	Öbek Fiiller	bring down on f.	üstüne/tepesine inmesine neden olmak
57	Öbek Fiiller	bring down on f.	üstüne/başına düşürmek
58	Öbek Fiiller	bring down on f.	tepesine/tepesinden aşağı indirmek
59	Öbek Fiiller	bring down on f.	başına dert açmak/almak
60	Öbek Fiiller	bring down on f.	başını belaya/derde sokmak
61	Öbek Fiiller	bring down to f.	-e inmek
62	Öbek Fiiller	bring down to f.	-e indirmek
63	Öbek Fiiller	bring down to f.	-e indirgemek
64	Öbek Fiiller	bring down f.	yere sermek
65	Öbek Fiiller	bring down f.	öldürmek
66	Öbek Fiiller	bring down f.	hayal kırıklığına uğratmak
67	Öbek Fiiller	bring down f.	moralini bozmak
68	Öbek Fiiller	bring down f.	(kötü bir şey) empoze etmek
69	Öbek Fiiller	bring down f.	cezalandırmak
Colloquial
70	Konuşma Dili	bring down f.	dize getirmek
Idioms
71	Deyim	bring down the shutters f.	(bir şeyin) üstüne perde çekmek
72	Deyim	bring down the shutters f.	(bir şey) hakkındaki duygularını/düşüncelerini gizlemek
73	Deyim	bring down the shutters f.	(bir şey) hakkında düşünmeyi/konuşmayı bırakmak
74	Deyim	bring down the shutters f.	(bir şeyin) üstüne perde indirmek/kapatmak
75	Deyim	bring down the house f.	alkış koparmak
76	Deyim	bring down to earth f.	ayaklarının yere basmasını sağlamak
77	Deyim	bring down to earth f.	gerçeklerle yüzleştirmek
78	Deyim	bring down to earth f.	hayal aleminden uyandırmak
79	Deyim	bring down the shutters f.	üstüne sünger çekmek
80	Deyim	bring down the shutters f.	aklından silmek
81	Deyim	bring down the shutters f.	unutmak
82	Deyim	bring down the curtain f.	bitirmek
83	Deyim	bring down the curtain f.	kepenkleri indirmek
84	Deyim	bring down the curtain f.	son vermek
85	Deyim	bring down the curtain f.	perdeyi kapatmak
86	Deyim	bring down the curtain f.	(oyunun sonunda) perdeyi indirmek
87	Deyim	bring down the curtain f.	sona erdirmek
88	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(bir şeyi) bitirmek
89	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(bir şeyi) sona erdirmek
90	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(bir şeyin sonunda) perdeyi indirmek
91	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(oyunun sonunda) perdeyi indirmek
92	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(oyunun sonunda) perdeyi kapatmak
93	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(bir işte) kepenk kapatmak
94	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(bir işte) kepenkleri indirmek
95	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(bir şeyi) sona erdirmek
96	Deyim	bring down the curtain (on something) f.	(bir şeyi) sonlandırmak/bitirmek
97	Deyim	bring down the curtain on f.	-i sonlandırmak/bitirmek
98	Deyim	bring down the curtain on f.	-i sona erdirmek
99	Deyim	bring down the curtain on f.	perdeyi indirmek/kapatmak
100	Deyim	bring down the curtain on f.	kepenk indirmek/kapatmak
101	Deyim	bring down the house f.	seyirciyi yıkıp geçirmek
102	Deyim	bring down the house f.	alkış koparmak
103	Deyim	bring down the house f.	seyirciyi coşturmak
104	Deyim	bring down the house f.	gülmekten/kahkahadan kırıp geçirmek
105	Deyim	bring down the house f.	alkış tufanı koparmak
106	Deyim	bring down the house f.	alkıştan ortalığı yıkmak
107	Deyim	bring down the house f.	ortalığı kırıp geçirmek
108	Deyim	bring down the house f.	başarılı oyun çıkarmak/performans sergilemek
109	Deyim	bring down the house f.	salonu yıkıp geçirmek
110	Deyim	bring down the house f.	çok alkışlanmak
111	Deyim	bring down the house f.	çok alkış toplamak
112	Deyim	bring down the house f.	ayakta alkışlatmak
113	Deyim	bring down the curtain on something f.	bir şeyi bitirmek
114	Deyim	bring down the curtain on something f.	bir dönemi bitirmek/sona erdirmek/kapatmak
115	Deyim	bring down the curtain on something f.	bir şeyi sona erdirmek
Trade/Economic
116	Ticaret/Ekonomi	bring down unemployment f.	işsizliği azaltmak
117	Ticaret/Ekonomi	bring down the costs f.	maliyetleri azaltmak
118	Ticaret/Ekonomi	bring down f.	(hesap bakiyesi) nakletmek
Politics
119	Siyasal	bring down the cabinet f.	hükümeti düşürmek
120	Siyasal	bring down the cabinet f.	kabineyi düşürmek
121	Siyasal	bring down the government f.	hükümeti düşürmek
Sport
122	Spor	bring down f.	rakibi mücadele sonrası düşürmek
Slang
123	Argo	bring down f.	(uyuşturucu) bir an mutlu edip hemen sonra mutsuz etmek
124	Argo	bring down f.	(uyuşturucu) düşüş yaşatmak