call for - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

call for

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"call for" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
General
call for i. yemek tarifinde istenen
call for f. icap ettirmek
call for f. çağrıda bulunmak
call for f. istemek
call for f. gerektirmek
call for f. uğrayıp almak
call for f. gerekmek
call for f. gerekli olmak
call for f. çağırmak
call for f. gönderilmesini istemek
call for f. gidip gelmek
Phrasals
call for f. rica etmek
call for f. (birine) seslenmek/bağırmak
call for f. (telefona) birini istemek
call for f. birini çağırmak
call for f. birini bir yerden almak
call for f. (yağış vb) tahmin etmek
call for f. (yağış/kar) tahmininde bulunmak
call for f. (telefonla) birini aramak
call for f. (örneğin yılbaşı kutlaması) (hindi) gerektirmek
call for f. talep etmek
call for f. (cezayı) gerektirmek
call for f. diye hesaplamak
call for f. olarak öngörmek

"call for" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 120 sonuç

İngilizce Türkçe
General
call for tenders i. ihaleye davet
call for help f. imdat istemek
call someone a name for short f. birine kısaca (lakap vb) demek
call for help f. yardım talebinde bulunmak
call for inspection f. inceleme için çağırmak
call for war duty f. savaş görevine çağırmak
call somebody to account for f. hesap sormak
call for duty f. göreve çağırmak
call for aid f. yardım çağrısı yapmak
call for help f. yardım çağrısı yapmak
call for help f. yardım çağırmak
call for one's resignation f. istifasını istemek
call for help f. yardım istemek
call for tender f. ihaleye çağırmak
call for tender f. ihaleye davet etmek
call for one's resignation f. istifaya çağırmak
call for funds f. ödeme yapılmasını talep etmek
call for funds f. ödeme yapılmasını istemek
call for someone f. birine uğramak
call for payment f. ödemeye davet etmek
call for payment f. ödemeye çağırmak
call for a moment of silence f. saygı duruşuna davet etmek
call for a moment of silence f. saygı duruşuna çağırmak
call in for back up f. (polis) destek istemek
call someone for a final interview f. son bir görüşme için çağırmak
call someone down for a final interview f. son bir görüşme için çağırmak
call for the stretcher f. sedyeyi çağırmak
call for the stretcher f. sedye çağırmak
call for an ambulance f. ambülans çağırmak
call for an encore f. (seyirci) (bir konserde vb) bis yapmak
call for a boycott of f. -nın boykot edilmesi çağrısı yapmak/çağrısında bulunmak
call for a tow truck f. çekici çağırmak
Phrasals
call for (someone or something) f. (birini/bir şey) çağırmak
call for (someone or something) f. (birine/bir şey için/bir şeye) seslenmek
call for (someone) f. (birini) aramak
call for (someone) f. (biriyle) görüşmek için aramak
call for (someone) f. (birini) çağırmak
call for (someone) f. (birini) yanına çağırmak
call for (someone) f. (birini) uğrayıp almak
call for (someone) f. (birini) almaya gelmek
call for (something) f. (bir şey) gerektirmek
call for (something) f. (bir şey) icap ettirmek
call for (something) f. (bir şey) tahmininde bulunmak
call for (something) f. (bir şey) öngörmek
call for (something) f. (bir şeyin) tam zamanı/yeri olmak
call for (something) f. (bir şey bir duruma) yakışmak
call for (something) f. (bir şey bir duruma) uygun düşmek
call for (something) f. (bir şey bir durumda) gerekli olmak
call for (something) f. (bir durum bir şeyi) hak etmek
call for someone or something f. birini/bir şey gerektirmek
call for someone or something f. birine/bir şeye ihtiyaç duymak
call for someone or something f. birini/bir şey talep etmek
call for someone or something f. birini/bir şeyi uğrayıp almak
call for someone or something f. birini/bir şeyi almaya gelmek
call for someone or something f. (birini/bir şey) çağırmak
call for someone or something f. (birine/bir şey için/bir şeye) seslenmek
Phrases
call for a taxi expr. taksi çağırmak
this call may be recorded for quality assurance purposes expr. yapacağınız görüşme hizmet kalitesi amacı ile kayıt altına alınmaktadır
this call is being recorded for quality-assurance purposes expr. yapacağınız görüşme hizmet kalitesi amacı ile kayıt altına alınmaktadır
Proverb
desperate times call for desperate measures denize düşen yılana sarılır
drastic times call for drastic measures zor zamanlar zorlu tedbirler/önlemler gerektirir
Colloquial
parents are advised to call their child's school for more information expr. ebeveynlere daha fazla bilgi için çocuklarının okullarını aramaları tavsiye ediliyor
no call for expr. ihtiyaç yok
no call for expr. gerek yok
no call for expr. hacet yok
no call for expr. hiçbir neden yok
Idioms
last call (for something) i. son şans
last call (for something) i. son fırsat
issue a call for something f. çağrıda bulunmak
issue a call for something f. 'a çağrısında bulunmak
put out a call for (someone or something) f. (biri/bir şey) aradığını ilan etmek
put out a call for (someone or something) f. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru yayınlamak
put out a call for (someone or something) f. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru çıkartmak
put out a call for (someone or something) f. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan vermek
put out a call for (someone or something) f. (biri/bir şey) aradığını duyurmak
put out a call for (someone or something) f. (birine/bir şeye) ihtiyacı olduğunu duyurmak
call somebody to account (for/over something) f. birine/birinden (bir şey için/hakkında) hesap sormak
issue a call for f. çağrıda bulunmak
issue a call for f. (bir şey) çağrısında bulunmak
issue a call for f. için çağrıda bulunmak
no call for something expr. (bunu) yapmak için bir neden/gerekçe yok
Speaking
can you keep this box until I call for it next week? expr. haftaya isteyene kadar bu kutuyu saklar mısın?
can you keep this box until I call for it next week? expr. haftaya arayana kadar bu kutuyu saklar mısın?
that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit whom you call your husband/father/mother/wife expr. o karın/baban/annen/kocan olacak herif/kadın
I waited for you to call expr. senin aramanı bekledim
there's a call for you expr. senin için bir telefon var
there is a call for you expr. size telefon var
thank you for taking my call expr. telefonuma cevap verdiğiniz için teşekkür ederim
I waited three hours for you to call me expr. üç saat beni aramanı bekledim
Trade/Economic
cash-call for the unpaid portion of capital i. apel
call for action i. eylem çağrısı
a call for action i. eylem çağrısı
call for orders i. geminin yük temin etmek için limanlara uğraması
call for tenders i. ihale için teklif isteme
call for tender i. ihale çağrısı
call for funds i. ödeme yapılmasını isteme
call for proposal i. proje teklif çağrısı
call for the premium i. primin kaldırılması
call for paper i. rapor sunumu çağrısı
premium for the call option i. satın alma opsiyonu primi
call for funds i. sermaye çağrısı
call for placing order i. sipariş vermek için arayın
call for/invitation to a meeting i. toplantı çağrısı
call for tender i. teklif çağrısı
Law
call for tender i. ihale çağrısı
Politics
call for dialogue i. diyalog çağrısı
call for sobriety i. itidal çağrısı
call for common sense i. sağduyu çağrısı
salafast group for call and combat i. cezayir kökenli radikal islamcı bir terör örgütü
issue a call for peace f. barış çağrısında bulunmak
call for an early election f. erken seçim istemek
Technical
call for tenders i. ihaleye davet
Computer
wait for a call expr. aranmayı bekle
Telecom
call for tender i. ihale ilanı
call for tender i. teklife çağrı
Military
call for fire i. ateş isteği
initial call for fire i. ilk ateş isteği
call for fire i. istek üzerine yapılan atış
bugle call for food i. yemek borusu
call for military action f. askeri harekat çağrısı yapmak