Geçmiş

come here

"come here" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Speaking
1	Konuşma	come here i.	gel buraya
2	Konuşma	come here ünl.	buraya gel

"come here" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	don't know sic 'em (from come here) expr.	bir şey bildiği yok
2	Konuşma Dili	don't know sic 'em (from come here) expr.	bir bok bilmez
3	Konuşma Dili	don't know sic 'em (from come here) expr.	bir boktan anlamaz
4	Konuşma Dili	(do) (you) come here often? [cliché] expr.	buraya sık gelir misin? (cinsel/romantik anlamda hoşlanılan kimseyle muhabbete girmek için sorulan soru)
5	Konuşma Dili	come here (to me) expr.	baksana
6	Konuşma Dili	come here (to me) expr.	sana ne soracağım
7	Konuşma Dili	come here (to me) expr.	bir şey soracağım
Idioms
8	Deyim	blow someone/something from here to kingdom come f.	birini/bir şeyi havaya uçurmak
9	Deyim	blow someone/something from here to kingdom come f.	birini/bir şeyi yerle bir etmek
10	Deyim	from here to kingdom come zf.	buradan fizan'a kadar
11	Deyim	from here to kingdom come zf.	çok uzun bir aralıkta
12	Deyim	from here to kingdom come zf.	büyük mesafelerde
13	Deyim	from here to kingdom come zf.	devasa ölçekte
14	Deyim	from here to kingdom come zf.	dünyanın sonuna kadar
Speaking
15	Konuşma	come over here i.	buraya uğra
16	Konuşma	come back here ünl.	buraya geri gel
17	Konuşma	come over here ünl.	buraya gel
18	Konuşma	don't come here expr.	buraya gelme
19	Konuşma	you can't just come in here expr.	buraya öylece giremezsiniz
20	Konuşma	do you come here a lot? expr.	buraya sık gelir misin?
21	Konuşma	I didn't come here to argue with you expr.	buraya seninle tartışmaya gelmedim
22	Konuşma	tell me how you come here expr.	buraya nasıl geldiğini anlat
23	Konuşma	how did we come here? expr.	buraya nasıl geldik?
24	Konuşma	I wasn't even going to come here expr.	buraya bile gelmeyecektim
25	Konuşma	will you come here? expr.	buraya gelecek misin?
26	Konuşma	we didn't come here to hurt you expr.	buraya sana zarar vermeye gelmedik
27	Konuşma	you can't just come in here expr.	buraya öylece giremezsin
28	Konuşma	can you come here and get me? expr.	buraya gelip beni alır mısın?
29	Konuşma	when will you come here? expr.	buraya ne zaman geleceksin?
30	Konuşma	you don't have to come up here expr.	buraya gelmek zorunda değilsin
31	Konuşma	when can you come here? expr.	buraya ne zaman gelebilirsin?
32	Konuşma	we didn't come here for dinner expr.	buraya yemek için gelmedik
33	Konuşma	do you want to come here? expr.	buraya gelmek ister misin?
34	Konuşma	when you come here expr.	buraya geldiğinde
35	Konuşma	we used to come here every sunday evening expr.	eskiden her pazar akşamı buraya gelirdik
36	Konuşma	we used to come here a lot more expr.	eskiden buraya daha sık gelirdik
37	Konuşma	here I come expr.	işte geliyorum
38	Konuşma	here i come expr.	işte geldim
39	Konuşma	how come I have to stay here? expr.	neden burada kalmak zorunda kalıyorum?
40	Konuşma	when will you come here? expr.	ne zaman geleceksin buraya?
41	Konuşma	when you come here expr.	sen buraya gelince
42	Konuşma	never come in here loaded again expr.	sarhoş bir şekilde gelme bir daha buraya
43	Konuşma	did your parents let you come over here all by yourself? expr.	senin ailen buralara kendi başına gelmene izin mi verdi?
44	Konuşma	did you come all the way over here just to say you're sorry? expr.	tüm bu yolu benden özür dilemek için mi geldin?
45	Konuşma	ready or not, here I come expr.	önüm arkam sağım solum sobe
Slang
46	Argo	here come the rollers! expr.	polisler geliyor!
47	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir bok bildiği yok
48	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir bok bilmez
49	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir boktan anlamaz
50	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir boku beceremez
51	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir şey bildiği yok
52	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir şeyden anlamaz
53	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir şey beceremez