İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Technical | ||||
Teknik | compressible s. | sıkıştırılabilir | ||
Plastic bottles are compressible and recyclable. Plastik şişeler sıkıştırılabilir ve geri dönüştürülebilir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | compressible s. | sıkışabilir | ||
Genel | compressible s. | sıkışır | ||
Genel | compressible s. | bastırılabilir | ||
Technical | ||||
Teknik | compressible i. | baskılanır | ||
Teknik | compressible s. | sıkışabilir | ||
Food Engineering | ||||
Gıda | compressible s. | sıkıştırılabilir |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Technical | ||
Teknik | compressible soil i. | sıkışabilir zemin |
Teknik | compressible soil i. | sıkıştırılabilir toprak |
Teknik | compressible ground i. | sıkışabilir zemin |
Teknik | compressible flow i. | sıkıştırılabilir akış |
Computer | ||
Bilgisayar | compressible encryption i. | sıkıştırılabilir şifreleme |
Aeronautic | ||
Havacılık | compressible flow i. | sıkışabilen akım |
Marine | ||
Denizcilik | compressible fluid i. | sıkışabilir akışkan |