discriminating - Türkçe İngilizce Sözlük

discriminating

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"discriminating" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 19 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
discriminating s. titiz
She has an expert's discriminating eye.
Onda bir uzmanın titiz bakışı var.

More Sentences
discriminating s. seçici
The LIFT EZ is a completely new design that aims to fulfill the expectations of the most discriminating pilots.
LIFT EZ, en seçici pilotların beklentilerini karşılamayı amaçlayan tamamen yeni bir tasarımdır.

More Sentences
discriminating s. ayırt eden
discriminating s. ayırıcı
discriminating s. ayrıcalık yapan
discriminating s. fark gözeten
discriminating s. zevk sahibi
discriminating s. zor beğenen
discriminating s. ayıran
discriminating s. farkı görebilen
discriminating s. ayrım gözeten
discriminating s. değişen
discriminating s. farklı
discriminating s. ayrım yapan
discriminating s. ayıran
discriminating s. bileşenlerine ayıran
discriminating s. çözümlemeli
Ticaret/Ekonomi
discriminating s. ithalat veya ihracatı düzenleyebilmek için farklı oranlarda alınan (vergi)
Hukuk
discriminating s. ayırımcı

"discriminating" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
without discriminating zf. ayrım gözetmeden
without discriminating zf. ayrım gözetmeksizin
Ticaret/Ekonomi
discriminating monopoly i. farklı fiyatlar uygulayan tekel
frand (fair reasonable and non-discriminating) terms i. adil, makul ve fark gözetmeme koşulları
Hukuk
capable of discriminating i. farik ve mümeyyiz
Teknik
discriminating circuit i. ayırıcı devre
Telekom
coin box discriminating tone i. jeton kutusu ayırma tonu