Geçmiş

do better

"do better" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	do better f.	iyileşmek
2	Genel	do better f.	düzelmek
3	Genel	do better f.	daha iyisini yapmak
4	Genel	do better f.	daha iyi yapmak

"do better" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	do one better (than somebody/something) f.	daha iyisini yapmak
2	Genel	do a better job f.	daha iyi bir iş çıkartmak
Proverb
3	Atasözü	everyone can find fault, few can do better	herkes hata bulabilir, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır
4	Atasözü	everyone can find fault, few can do better	herkes eleştirir, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır
5	Atasözü	everyone can find fault, few can do better	eleştirmek/hata bulmak kolaydır, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır
Colloquial
6	Konuşma Dili	better things to do i.	yapacak daha iyi şeyler/işler
7	Konuşma Dili	better things to do i.	yapacak daha önemli şeyler/işler
8	Konuşma Dili	do better to (do something) f.	(bir şeyi yapmak biri) için daha iyi olmak
9	Konuşma Dili	do better to (do something) f.	(bir şeyi yapsa) daha mantıklı olmak
10	Konuşma Dili	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	bir şey için/bir şeyi yapmak için iyi, ideal, daha iyi konumda olmak
11	Konuşma Dili	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	bir şey için/bir şeyi yapmak için iyi bir fırsatı/şansı olmak
12	Konuşma Dili	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	bir şey için/bir şeyi yapmak için uygun konumda/yerde olmak
13	Konuşma Dili	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	yeri güzel, uygun, iyi olmak
14	Konuşma Dili	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	yeri rahat, elverişli, yakın olmak
15	Konuşma Dili	had better (do something) f.	(bir şey yapsa) iyi olmak
16	Konuşma Dili	had better (do something) f.	(bir şey yapmasında) fayda olmak
17	Konuşma Dili	had better/best do something f.	(bir şey yapsa) iyi olmak
18	Konuşma Dili	had better/best do something f.	(bir şey yapmasında) fayda olmak
19	Konuşma Dili	(all) the better to (do something) expr.	(bir şey yapmak için) (çok) daha iyi
20	Konuşma Dili	(all) the better to (do something) expr.	(bir şey yapmak için) daha (da) iyi
21	Konuşma Dili	(all) the better to (do something) expr.	daha iyi (görebilmek vs. için)
Idioms
22	Deyim	know better than to do something f.	bir şeyi yapmamak gerektiğini bilmek
23	Deyim	know better than to do something f.	bir şeyi yapmamak gerektiğini (birinden daha iyi) bilmek
24	Deyim	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	avantajlı, iyi bir konumda olmak
25	Deyim	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	ideal, elverişli bir konumda olmak
26	Deyim	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	konumu iyi, uygun olmak
27	Deyim	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	yeri iyi, uygun olmak
28	Deyim	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	iyi, uygun yerde olmak
29	Deyim	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	iyi, uygun bir konumda olmak
30	Deyim	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	iyi, uygun konumlandırılmış olmak
31	Deyim	be well, ideally, better placed for something/to do something f.	iyi yere dükkan açmış olmak
32	Deyim	do (one) one better f.	(birini) gölgede bırakmak
33	Deyim	do (one) one better f.	(birinden) bir adım ileride olmak
34	Deyim	do (one) one better f.	(birini) geçmek
35	Deyim	do (one) one better f.	(birinden) üstün olmak
36	Deyim	do (one) one better f.	(birinden) daha iyisini yapmak
37	Deyim	everyone can find fault, few can do better expr.	yapılan işi herkes eleştirebilecekken; daha iyisini yapabilecek (olan kişi) pek azdır
Speaking
38	Konuşma	I have to go some to do better than that expr.	bundan daha iyisini yapmak için daha fazla uğraşmalıyım
39	Konuşma	you'd better not do it expr.	bunu yapmasan iyi olur
40	Konuşma	don't you have anything better to do? expr.	başka işin yok mu?
41	Konuşma	you can do better than that expr.	bundan daha iyisini yapabilirsin
42	Konuşma	you'd better not do it expr.	bunu istersen yapma
43	Konuşma	you better let me do this expr.	bunu bana bıraksan iyi edersin
44	Konuşma	you can do better than that expr.	bundan iyisini yapabilirsin
45	Konuşma	I have to try harder to do better than that expr.	bundan daha iyisini yapmak için daha fazla uğraşmalıyım
46	Konuşma	do you have a better idea? expr.	daha iyi bir fikrin var mı?
47	Konuşma	we need to do better expr.	daha iyisini yapmamız lazım
48	Konuşma	you can do better expr.	daha iyisini yapabilirsin
49	Konuşma	do you think you could do better? expr.	daha iyisini yapabileceğini mi düşünüyorsun?
50	Konuşma	do you think you could do better? expr.	daha iyisini yapabileceğini mi sanıyorsun?
51	Konuşma	I have to do much better expr.	çok daha iyisini yapmam gerek
52	Konuşma	don't you have anything better to do expr.	işin gücün yok mu
53	Konuşma	don't you have anything better to do expr.	işin gücün yok mu senin
54	Konuşma	because you know him/her better than i do expr.	onu benden daha iyi tanıdığına göre
55	Konuşma	since you know him/her better than i do expr.	onu benden daha iyi tanıdığına göre
56	Konuşma	you make a better door than you do a window expr.	manzarayı kapatıyorsun
57	Konuşma	because you know him/her better than i do expr.	onu benden daha iyi tanıdığın için
58	Konuşma	you make a better door than you do a window expr.	önümü kapatıyorsun
59	Konuşma	he should have known better than to do it expr.	o işi yapmayacak kadar aklı olmalıydı
60	Konuşma	since you know him/her better than i do expr.	onu benden daha iyi tanıdığın için
61	Konuşma	since you know him/her better than i do expr.	onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı
62	Konuşma	because you know him/her better than i do expr.	onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı
63	Konuşma	I've got better things to do expr.	yapacak daha iyi şeylerim var