Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Genel | ||||
Genel | eşzamanlılık | synchronicity i. | ||
The synchronicity of their actions made it seem like they were connected. Eylemlerinin eşzamanlılığı, birbirleriyle bağlantılı olduklarını gösteriyordu. More Sentences |
||||
Genel | eşzamanlılık | simultaneity i. | ||
Genel | eşzamanlılık | synchrony i. | ||
Genel | eşzamanlılık | synchronism i. | ||
Teknik | ||||
Teknik | eşzamanlılık | locking-in i. | ||
Teknik | eşzamanlılık | synchronism i. | ||
Fizyoloji | ||||
Fizyoloji | eşzamanlılık | isochronism i. | ||
Biyokimya | ||||
Biyokimya | eşzamanlılık | coincidence i. | ||
Dilbilim | ||||
Dilbilim | eşzamanlılık | synchrony i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Teknik | ||
Teknik | eşzamanlılık-gözler | synchronoscope i. |
Teknik | eşzamanlılık-gözler | synchroniser i. |
Teknik | eşzamanlılık-gözler | synchronizer i. |
Teknik | eşzamanlılık-gözler | synchroscope i. |
Bilişim | ||
Bilişim | eşzamanlılık-gözler | synchronoscope i. |
Psikoloji | ||
Psikoloji | etkileşimli eşzamanlılık | interactional synchronicity i. |
Deniz Biyolojisi | ||
Deniz Biyolojisi | rastlantısal eşzamanlılık | coincidence i. |