elinde bulunduran - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

elinde bulunduran



"elinde bulunduran" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Law
elinde bulunduran occupant i.

"elinde bulunduran" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

Türkçe İngilizce
General
elinde bulunduran kimse bearer i.
ünvanı elinde bulunduran titleholder i.
yetkiyi elinde bulunduran kimse deity i.
(abd'de) yerel kiliseye bağlı olup ona ait binaları elinde bulunduran ve papazın maaşını veren kongregasyonalist kurum parish i.
gücü elinde bulunduran kişiler people at the levers i.
(avustralya'da) gücü elinde bulunduran koyun çiftliği sahipleri sınıfı squattocracy i.
(mal sahibi) elinde bulunduran domanial s.
başkanlık etme yetkisini elinde bulunduran presiding s.
Idioms
yetkiyi elinde bulunduran kimse a big cheese i.
yetkiyi elinde bulunduran kimse the big cheese i.
tüm yargı ve ceza sistemini tek elinde bulunduran kimse judge, jury, and executioner i.
Trade/Economic
poliçeyi elinde bulunduran policy holder i.
senedi elinde bulunduran bond holder i.
Law
arazi gelirlerine sahip olma hakkını elinde bulunduran kimse pernor of profits i.
elinde miras toprak bulunduran infeft s.
Politics
1911 -1948 yılları arasında çin'de ve 1948'den bu yana tayvan'da hakimiyeti elinde bulunduran bir siyasi parti kuomintang i.
Institutes
formula 1 yarışlarının tanıtımından sorumlu olup yasal ticari haklarını elinde bulunduran şirketler grubu foh (formula one holdings) kısalt.
Social Sciences
toplumun varlıklı ve eğitimli insanlardan oluşan ve ekonomik gücü elinde bulunduran üst tabakası overclass i.
History
almanlarda ormanların sorumluluğunu elinde bulunduran üst sınıftan soylu kişi waldgrave i.
ormanların sorumluluğunu elinde bulunduran soylu kimse wildgrave i.