Geçmiş

ensesinde

"ensesinde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ensesinde	upon ed.
Colloquial
2	Konuşma Dili	ensesinde	in hot pursuit expr.
Idioms
3	Deyim	ensesinde	by the short hairs expr.
4	Deyim	ensesinde	hard on the heels expr.
5	Deyim	ensesinde	hard on your heels expr.
6	Deyim	ensesinde	hot on your heels expr.
7	Deyim	ensesinde	on heels expr.
8	Deyim	ensesinde	on tail expr.

"ensesinde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birinin ensesinde boza pişirmek	make life miserable for f.
2	Genel	ensesinde boza pişirmek	keep a tight rein on f.
3	Genel	ensesinde olmak	be hard on somebody's trail f.
4	Genel	ensesinde olmak	be hot on somebody's trail f.
5	Genel	adeta ensesinde olan	side by side s.
Colloquial
6	Konuşma Dili	(birinin) ensesinde boza pişirmek	be all over (one) f.
7	Konuşma Dili	(birinin) kuyruğunda/ensesinde	on (one's) tail expr.
8	Konuşma Dili	birinin kuyruğunda/ensesinde	on someone's tail expr.
9	Konuşma Dili	birinin kuyruğunda/ensesinde	on somebody’s tail expr.
10	Konuşma Dili	(birinin) tepesinde/ensesinde	at (someone) expr.
11	Konuşma Dili	(birinin/bir şeyin) ensesinde	in hot pursuit (of someone or something) expr.
Idioms
12	Deyim	ensesinde boza pişirmeyi bırakmak	get off (one's) bumper f.
13	Deyim	ensesinde boza pişirmeyi/ensesine binmeyi bırakmak	get off (one's) tail f.
14	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	get (one) by the short and curlies f.
15	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	get someone by the short and curlies f.
16	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	have someone by the short and curlies f.
17	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	get someone by the short hairs f.
18	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	have someone by the short hairs f.
19	Deyim	ensesinde olmak	breathe down someone's neck f.
20	Deyim	ensesinde olmak	be on someone's back f.
21	Deyim	ensesinde boza pişirmek	put someone through the mill f.
22	Deyim	ensesinde boza pişirmek	find fault with f.
23	Deyim	ensesinde bitmek	breathe down someone's neck f.
24	Deyim	ensesinde boza pişirmek	keep a tight rein on f.
25	Deyim	soluğunu ensesinde hissetmek	be too close for comfort f.
26	Deyim	soluğunu ensesinde hissettirmek	breathe down someone's neck f.
27	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	breathe down someone's neck f.
28	Deyim	ensesinde boza pişirmek	be on at f.
29	Deyim	(birinin) ensesinde olmak	tread on (one's) heels f.
30	Deyim	birinin ensesinde olmak	tread on somebody’s heels f.
31	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	be breathing down (one's) neck f.
32	Deyim	(birinin) ensesinde/tepesinde dikilmek	be breathing down (one's) neck f.
33	Deyim	(birinin) ensesinde/tepesinde olmak	be breathing down (one's) neck f.
34	Deyim	(birine) soluğunu ensesinde hissettirmek	be breathing down (one's) neck f.
35	Deyim	birine soluğunu ensesinde hissettirmek	be breathing down someone's neck f.
36	Deyim	birinin ensesinde boza pişirmek	be breathing down someone's neck f.
37	Deyim	birinin ensesinde/tepesinde dikilmek	be breathing down someone's neck f.
38	Deyim	birinin ensesinde/tepesinde olmak	be breathing down someone's neck f.
39	Deyim	(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek	be on at somebody (to do something) f.
40	Deyim	(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek	go on at somebody (to do something) f.
41	Deyim	(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek	keep on at somebody (to do something) f.
42	Deyim	birinin ensesinde boza pişirmek	be on at someone [uk] f.
43	Deyim	birinin ensesinde boza pişirmek	be on somebody's case f.
44	Deyim	(birini/bir şeyi) ensesinde hissetmek	come within a hair of (someone or something) f.
45	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	breathe down (one's) neck f.
46	Deyim	(birinin) ensesinde dikilmek	breathe down (one's) neck f.
47	Deyim	ensesinde boza pişirmek	breathe down neck f.
48	Deyim	birinin ensesinde dikilmek	breathe down somebody's neck f.
49	Deyim	ensesinde boza pişirmeyi/ensesine binmeyi bırakmak	get off tail f.
50	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişirmek	have (one) by the short and curlies f.
51	Deyim	(birinin) ensesinde	hot on (one's) heels s.
52	Deyim	(birinin/bir şeyin) ensesinde	hot on the heels of (someone or something) s.
53	Deyim	'-in ensesinde	hot on the heels of s.
54	Deyim	(birinin/bir şeyin) ensesinde	hot on the track of (someone or something) s.
55	Deyim	(birinin) ensesinde	hot on (one's) tracks s.
56	Deyim	(birinin) ensesinde	hot on (one's) trail s.
57	Deyim	birinin/bir şeyin ensesinde	hot on somebody's/something's tracks/trail s.
58	Deyim	(birinin/bir şeyin) ensesinde	hot on the trail of (someone or something) s.
59	Deyim	ölümün/azrail'in soluğu ensesinde	at death's doorstep expr.
60	Deyim	(birinin) ensesinde	hard on (one's) the heels expr.
61	Deyim	sürekli (birinin) ensesinde/tepesinde	on (one's) back expr.
62	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişiren	on (one's) back expr.
63	Deyim	sürekli (birinin) ensesinde/tepesinde	on (one's) case expr.
64	Deyim	(birinin) ensesinde boza pişiren	on (one's) case expr.
65	Deyim	(birinin) ensesinde	on (one's) heels expr.
66	Deyim	(birinin) ensesinde	on (one's) trail expr.
67	Deyim	birinin ensesinde	on someone's back expr.
Anatomy
68	Anatomi	dört ayaklı hayvanların ensesinde bulunan bir bağ doku	packwax i.
Slang
69	Argo	ensesinde boza pişirmek	bust (one's) hump f.
70	Argo	ensesinde boza pişirmek	ride (someone's) ass f.
71	Argo	ensesinde boza pişirmek	bust (one's) butt f.
72	Argo	ensesinde boza pişirmek	bust (one's) hump f.
73	Argo	ensesinde boza pişirmek	ride (someone's) butt f.
74	Argo	(birinin) ensesinde boza pişirmek	break (one's) stones f.
75	Argo	ensesinde boza pişirmek	bust butt f.
76	Argo	sürekli (birinin) kuyruğunda/ensesinde/tepesinde	on (one's) ass [us] expr.
77	Argo	(birinin) ensesinde/ensesine	up in (one's) grill expr.