feel out - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

feel out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"feel out" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 15 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
feel out f. yavaş yavaş anlamaya çalışmak
feel out f. temkinli bir şekilde anlamaya çalışmak
feel out f. yavaş yavaş hissetmek/çözmek
feel out f. nabzını yoklamak
feel out f. görüşünü/fikrini dolaylı olarak öğrenmeye çalışmak
feel out f. ağzını yoklamak
feel out f. el yordamıyla ilerlemek/hareket etmek
feel out f. dolaylı yoldan/dikkatlice birinin yaklaşımını veya bakış açısını anlamaya/hissetmeye çalışmak
feel out f. dolaylı yoldan/dikkatlice birinin yaklaşımını veya bakış açısını tartmaya çalışmak
feel out f. ne düşündüğünü araştırmak
feel out f. fikrini yoklamak
feel out f. düşüncesini öğrenmek
feel out f. hislerini öğrenmek
feel out f. geçerliliğini test etmek
feel out f. uygulanabilirliğini test etmek

"feel out" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

İngilizce Türkçe
General
feel out of place f. garipsemek
feel out of sorts f. keyfi yerinde olmamak
feel like a fish out of water f. denizden çıkmış balığa dönmek
feel left out f. dışlanmış gibi hissetmek
feel left out f. dışlanmış hissetmek
feel singled out f. dışlanmış hissetmek
feel out of depth f. (bir konu(m)da) rahatsız hissetmek/rahat hissetmemek
feel out of depth f. (yeni başlanan bir işte) deneyim eksikliği hissetmek
feel out of depth f. kendini bir konuda yeteneksiz / beceriksiz hissetmek
Phrasals
feel someone out (about someone or something) f. birinin (biri veya bir şey hakkında) ağzını aramak/yoklamak
feel someone out (about someone or something) f. birinin (biri veya bir şey hakkında) nabzını yoklamak
feel someone out (about someone or something) f. birinin (biri veya bir şey hakkında) fikrini/görüşünü dolaylı yoldan öğrenmeye çalışmak
Colloquial
feel out of it f. dışlanmış olmak/hissetmek
feel out of it f. yabancı olmak/hissetmek
feel out of it f. yabancılık çekmek
Idioms
feel out of it f. dışlanmış hissetmek
feel out of things f. dışlanmış hissetmek
feel out of place f. kendini oralı hissetmemek
feel out of things f. kendi dışında hissetmek
feel out of place f. kendini yuvada hissedememek
feel out of it f. kendi dışında hissetmek
feel out of place f. kendini bulunduğu yerdeymiş gibi hissetmemek
feel out of place f. rahatsız hissetmek
feel like a fish out of water f. sudan çıkmış balığa dönmek
feel out of things f. yabancılık çekmek
feel out of things f. yabancı hissetmek
feel out of it f. yabancılık çekmek
feel out of it f. yabancı hissetmek
feel out of place f. yabancı hissetmek
feel out of humour [uk] f. hiç havasında olmamak
feel out of humour [uk] f. canı sıkkın olmak
feel out of humour [uk] f. keyifsiz hissetmek
feel out of humour [uk] f. yüzü gülmemek
feel out of humour [uk] f. mutsuz hissetmek
feel out of humour [uk] f. huysuz olmak
feel out of humour [uk] f. suratsız olmak
feel out of humour [uk] f. asabi olmak
feel out of humour [uk] f. alıngan olmak
feel out of humour [uk] f. çabuk sinirlenmek
feel out of humour [uk] f. ufacık şeylere sinirlenmek
feel out of humour [uk] f. kötü hissetmek
feel out of humour [uk] f. modu düşük olmak
feel out of sorts f. keyifsiz hissetmek
feel out of sorts f. rahatsız hissetmek
feel out of sorts f. hasta hissetmek
feel out of sorts f. neşesiz hissetmek
feel out of sorts f. morali bozuk hissetmek
Speaking
I feel like crying my eyes out expr. gözyaşlarım kuruyana kadar ağlamak istiyorum
I feel like going out expr. dışarı çıkmak istiyorum