İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | fizzle f. | fos çıkmak | ||
General | ||||
Genel | fizzle i. | fışırtı | ||
Genel | fizzle i. | başarısızlık | ||
Genel | fizzle i. | köpürme | ||
Genel | fizzle i. | fiyasko | ||
Genel | fizzle i. | vızıltı | ||
Genel | fizzle f. | boşa çıkmak | ||
Genel | fizzle f. | fışırdamak | ||
Genel | fizzle f. | suya düşmek | ||
Genel | fizzle f. | bozulmak | ||
Genel | fizzle f. | vızlamak | ||
Genel | fizzle f. | kötü sonuçlanmak | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | fizzle i. | foslama | ||
Konuşma Dili | fizzle i. | çuvallama | ||
Konuşma Dili | fizzle i. | göçük olma | ||
Konuşma Dili | fizzle i. | başarısızlık | ||
Konuşma Dili | fizzle i. | fiyasko | ||
Konuşma Dili | fizzle i. | hayal kırıklığı | ||
Konuşma Dili | fizzle i. | f harfiyle başlayan argo sözcüklerin yerine kullanılan örtmece sözcük | ||
Konuşma Dili | fizzle f. | coflamak | ||
Konuşma Dili | fizzle f. | foslamak | ||
Konuşma Dili | fizzle f. | çuvallamak | ||
Konuşma Dili | fizzle f. | göçmek | ||
Konuşma Dili | fizzle f. | çökmek | ||
Konuşma Dili | fizzle f. | sönmek | ||
Konuşma Dili | fizzle f. | başarısız/fiyasko/hayal kırıklığı olmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | fizzle [obsolete] i. | sessizce osurma | ||
Genel | fizzle [obsolete] i. | pıstlatma | ||
Genel | fizzle out f. | sönmek | ||
Genel | fizzle out f. | suya düşmek | ||
Genel | fizzle out f. | hayal olmak | ||
Genel | fizzle out f. | boşa çıkmak | ||
Genel | fizzle out f. | bir anda sonlanmak | ||
Genel | fizzle out f. | iyi başlayıp kötü bitmek | ||
Genel | fizzle out f. | fiyaskoyla sonuçlanmak | ||
Genel | fizzle out f. | amacına ulaşamamak | ||
Genel | fizzle out f. | fos çıkmak | ||
Genel | fizzle out f. | hızlı başlayıp yavaş bitmek | ||
Genel | fizzle out f. | köpüğü/asidi kaçmak | ||
Genel | fizzle [obsolete] f. | osurmak | ||
Genel | fizzle [obsolete] f. | yellenmek | ||
Genel | fizzle [obsolete] f. | sessizce gaz çıkarmak | ||
Genel | fizzle [obsolete] f. | pıstlatmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | fizzle out f. | tıslama sesiyle hafifçe yandıktan sonra sönüp gitmek | ||
Öbek Fiiller | fizzle out f. | heyecanını kaybetmek | ||
Öbek Fiiller | fizzle out f. | heyecansızlaşmak |