İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | mid-forties i. | kırklı yaşlar | ||
Mary is in her mid-forties. Mary kırklı yaşlarının ortasında. More Sentences |
||||
Genel | in his forties zf. | kırklarında | ||
In his forties and fifties, a man is still a toddler. Kırklı ve ellili yaşlarında, bir adam hâlâ yeni yürümeye başlayan bir çocuktur. More Sentences |
||||
Genel | roaring forties i. | kükreyen kırklar | ||
Genel | roaring forties i. | ekvatorun 40* ile 50* arasındaki kuzey ve güney enlemlerinde şiddetli rüzgarların görüldüğü bölgeler | ||
Genel | in her forties zf. | kırklarında | ||
Phrases | ||||
İfadeler | in his late forties expr. | ellisine merdiven dayamış | ||
İfadeler | in his late forties expr. | kırklı yaşlarının sonunda | ||
İfadeler | in his late forties expr. | kırklarının sonunda | ||
Meteorology | ||||
Meteoroloji | roaring forties i. | kükreyen kırklar |