free in - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

free in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"free in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Trade/Economic
free in i. yükleme giderleri içinde satış

"free in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in my free time zf. boş zamanlarımda
Phrases
all ye all ye outs in free expr. elma dersem çık armut dersem çıkma
all the outs in free calling all the outs in free expr. elma dersem çık armut dersem çıkma
ally ally in free expr. elma dersem çık armut dersem çıkma
Proverb
best things in life are free hayattaki en değerli şeyler satın alınamayanlardır
best things in life are free bedava sirke baldan tatlıdır
Colloquial
all ye all ye outs in free expr. önüm arkam sağım solum sobe
Idioms
live in (one's) head rent-free f. (birinin) kafasında boşuna yer işgal etmek
live in (one's) head rent-free f. (birinin) kafasını kurcalamak
live in (one's) head rent-free f. (birinin) kafasına çok takılmak
live rent-free in (one's) head f. (birinin) kafasında boşuna yer işgal etmek
live rent-free in (one's) head f. (birinin) kafasını kurcalamak
live rent-free in (one's) head f. (birinin) kafasına çok takılmak
be in free fall f. hızla düşmek
in my copious free time expr. bir ara (bakarız)
in my copious free time expr. bir ara
in my copious free time expr. zaten çok bol olan boş zamanında (kinayeli bir ifade)
Speaking
the only free cheese is in the mousetrap expr. bedava peynir sadece fare kapanında olur
what do you do in your free time? expr. boş zamanlarında ne yaparsın?
what do you enjoy doing in your free time? expr. boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?
what do you enjoy doing in your free time? expr. boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
what do you enjoy doing in your free time? expr. boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız?
what do you enjoy doing in your free time? expr. boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun?
what does he do in spare free time? expr. boş zamanlarında ne yapar?
what does she do in her free time? expr. boş zamanlarında ne yapar?
I read books in my free time expr. boş zamanımda kitap okurum
I read books in my free time expr. boş zamanlarımda kitap okurum
what does she do in spare free time? expr. boş zamanlarında ne yapar?
what does he do in his free time? expr. boş zamanlarında ne yapar?
I like to read gripping novels in my free time expr. boş zamanlarımda sürükleyici roman okumayı severim
I like to read novels in my free time expr. boş zamanlarımda roman okumayı severim
Trade/Economic
usd is traded at 1 try in the free market i. dolar serbest piyasada 1 ytl'den alıcı buluyor
free in and out i. içeride ve dışarıda teslim
free in and out i. yükleme ve boşaltma giderleri ödenmiş teslim
find buyers in the free market f. serbest piyasada alıcı bulmak
free in and out expr. yükleme ve boşaltma giderleri hariç
Politics
goods in free circulation i. serbest dolaşımdaki mallar
Technical
engineering method in an essentially free field over a reflecting plane i. esas olarak bir yansıtma düzlemi boyunca açık bir alanda kullanılan mühendislik metodu
free monomer content in polymeric adhesives i. polimerik yapıştırıcılarda serbest monomer muhtevası
aggregate in direct contact with a free water surface i. serbest su yüzeyi ile doğrudan temasta olan agrega
Medical
free and esterified carnitine in serum and urine i. serum ve idrarda serbest ve esterifiye karnitin
Chemistry
determination of free acid in acid anhydride i. asit anhidriddeki serbest asitin belirlenmesi