Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | görüldüğü gibi | as is seen expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | -den görüldüğü gibi | as is seen from zf. |
Genel | bölümde görüldüğü gibi | in section zf. |
Phrases | ||
İfadeler | (aşağıdaki/yukarıdaki) şekilde görüldüğü gibi/görüleceği üzere | as can be seen in the figure below/above expr. |
Psychology | ||
Psikoloji | görünürde fiziksel bir neden olmaksızın felç veya körlük gibi fiziksel semptomların görüldüğü bir ruhsal bozukluk | hysteria i. |
Astronomy | ||
Gökbilim | neptün'den görüldüğü gibi | neptunicentric s. |
Geography | ||
Coğrafya | kuzey ve güneyin yüksek enlemlerinde görüldüğü gibi buzu çözülmeyen toprak | permafrost i. |
Entomology | ||
Böcek Bilimi | protoraksı uzun olan ve peygamberdevelerinde de görüldüğü gibi ön çift bacağı sonradan gelişen böceklerden oluşan, sinirkanatlılar takımına mensup bir familya | mantispidae i. |
Böcek Bilimi | protoraksı uzun olan ve peygamberdevelerinde de görüldüğü gibi ön çift bacağı sonradan gelişen böceklerden oluşan, sinirkanatlılar takımına mensup bir familya | family mantispidae i. |