gözü kapalı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gözü kapalı



"gözü kapalı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gözü kapalı blindfolded s.
gözü kapalı blindingly zf.
Colloquial
gözü kapalı with one arm tied behind one's back i.
Idioms
gözü kapalı with one's eyes closed expr.
gözü kapalı like falling off (of) a log expr.
gözü kapalı standing on (one's) head expr.
gözü kapalı with an arm tied behind (one's) back expr.
gözü kapalı with eyes closed expr.
gözü kapalı with your eyes shut (or closed) expr.
Technical
gözü kapalı automatically zf.

"gözü kapalı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
gözü kapalı yapmak be able to do something blindfold f.
gözü kapalı desteklemek fan club f.
Idioms
(bir şeyi) gözü kapalı sevme a sucker for (someone or something) i.
gözü kapalı sevme sucker for someone or something i.
gözü kapalı alışveriş a pig in a poke [old-fashioned] i.
bir şeyi gözü kapalı yapabilmek be able to (do something) in (one's) sleep f.
bir şeye gözü kapalı inanmak take something on faith f.
bir işi gözü kapalı yapabilmek be able to do something blindfolded f.
gözü kapalı satın almak buy a pig in a poke f.
gözü kapalı girişmek jump off the deep end f.
gözü kapalı atlamak/dalmak/girmek walk blindly into something f.
gözü kapalı yapabilmek somebody could do something with their eyes closed f.
gözü kapalı inanmak fall for something hook line and sinker f.
gözü kapalı yapabilmek be able to do something with one's eyes closed f.
gözü kapalı almak buy a pig in a poke f.
gözü kapalı yapabilmek somebody could do something with their eyes shut f.
gözü kapalı yapabilmek do something with one's eyes closed f.
gözü kapalı girişmek go off the deep end f.
gözü kapalı yapabilmek do something with one's eyes shut f.
gözü kapalı bilmek see with half an eye f.
kolayca/zorlanmadan/gözü kapalı yapmak could do something standing on your head f.
(kolay olduğundan) bir şeyi gözü kapalı/zorlanmadan yapmak could do something in their sleep f.
(bir şeyi) gözü kapalı yapmak/yapabilmek able to do something standing on one's head f.
(bir şeyi) gözü kapalı yapmak/yapabilmek be able to do something blindfolded f.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye gözü kapalı girişmek jump off the deep end f.
(bir şeyi) gözü kapalı (yapabilmek) able to (do something) blindfolded f.
(bir şeyi) gözü kapalı (yapabilmek) able to (do something) with (one's) eyes closed f.
gözü kapalı yapabilmek able to do blindfolded f.
gözü kapalı yapabilmek able to do with eyes closed f.
kolayca/zorlanmadan/gözü kapalı yapmak can do something standing on your head f.
gözü kapalı yapabilmek can do something standing on your head f.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek could (do something) in (one's) sleep f.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek could (do something) standing on (one's) head f.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek could (do something) with (one's) eyes closed f.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek could (do something) with (one's) eyes shut f.
(bir şeyi/işi) gözü kapalı yapmak do (something) blindfolded f.
(bir şeyi/işi) gözü kapalı yapmak do (something) standing on (one's) head f.
gözü kapalı yapmak do blindfolded f.
gözü kapalı inanmak take on faith f.
gözü kapalı (inanmış) a priori zf.
gözü kapalı satın alma don't buy a pig in a poke expr.
biri bir şeyi gözü kapalı yapar someone could do something in their sleep expr.
gözü kapalı bir şekilde with (one's) eyes shut expr.
Politics
oy verenlerin (parti yanlılarının) gözü kapalı desteklerini çekerek partiyi zayıflatmaları dealignment i.
Technical
gözü kapalı tahmin dead reckoning i.
gözü kapalı algoritma blind algorithm i.
gözü kapalı sınama blind test i.
gözü kapalı denkleştirici blind equalizer i.
Computer
gözü kapalı sınama blind test i.
gözü kapalı denkleştirici blind equalizer i.
gözü kapalı algoritma blind algorithm i.
Informatics
tek gözü kapalı etüd single blind study i.
Archaic
gözü kapalı güvenme security i.